3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ

SANKO ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. NEVİN ERGUN: “ENGELLİ BİREYLERİN EVLERİNDEN DIŞARI ÇIKARAK TOPLUM İÇİNDE AKTİF ROL ALMALARI, SPORCU KİMLİKLERİ İLE ÖNE ÇIKMALARI DİĞER ENGELLİ BİREYLERE VE TOPLUMA ÖRNEK OLACAKTIR”

3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ
01 Aralık 2018 - 08:55 - Güncelleme: 01 Aralık 2018 - 08:59

SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nevin Ergun, engelli bireylerin evlerinden dışarı çıkarak toplum içinde aktif rol almaları ve sporcu kimlikleri ile öne çıkmalarının, diğer engelli bireylere ve topluma örnek olacağını söyledi.

 

3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle bir açıklama yaparak, Prof. Dr. Ergun, 1992 yılından itibaren 3 Aralık tarihinin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından uluslararası “Dünya Engelliler Günü” olarak kabul edildiğini anımsattı.

 

Prof. Dr. Ergun, 3 Aralık tarihinde hemen her ülkede engellilerin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla çeşitli organizasyonlar düzenlendiğini bildirdi.

 

BM Genel Kurulu, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin özürlü tanımını “Normal kişinin, kişisel ya da sosyal yaşantısında kendi kendine yapması gereken işleri, bedensel ve ruhsal kabiliyetlerindeki kalıtımsal ya da sonradan olma noksanlık sonucu yapamayan” olarak yaptığını kaydeden Prof. Dr. Ergun, engelli bireyin ise “yaşama eşit katılım fırsatlarında azalma ya da kısıtlanma” başka bir deyişle “çevre ile engellinin karşı karşıya kalması” olarak tanımlandığına vurgu yaptı.

 

EN ETKİN YOL FİZİKSEL AKTİVİTE VE SPORDUR

Prof. Dr. Ergun, “Bu tanımla; eksik çevre koşulları ile engelli bireylerin bilgi, iletişim, eğitim ve sosyal alanlarda toplumdaki diğer bireylerle birlikte aktivitelere katılımlarının engellenmesi durumuna dikkat çekilmiştir” şeklinde konuştu.

 

“Engelli bir bireyin aktiviteleri, sahip olduğu engele bağlı olarak kısıtlanmakta, mimari engeller, egzersiz, fiziksel aktivite ve spor konusundaki bilgi eksikliği fiziksel performansını istediği gibi geliştirmesine izin vermemektedir” diyen Prof. Dr. Ergun şöyle devam etti:

 

“Engellilerin bu problemlerle baş edebilmesinde en etkin yol fiziksel aktivite ve spordur.

Bu bireylerin kimliği engelli yerine sporcu olarak toplum tarafından benimsenecek ve engelli engelsiz ayrımı ortadan kalkacak tüm bireylerin eşit olduğu kavramı toplum olarak daha iyi algılanacak ve benimsenecektir.

 

Engelli bireylerin evlerinden dışarı çıkarak toplum içinde aktif rol almaları, sporcu kimlikleri ile öne çıkmaları diğer engelli bireylere ve topluma örnek olacaktır. Böylece engelli bireylerin fiziksel aktiviteye katılımını engel olan çevresel bariyerlerin ortadan kalkması sağlanacaktır.”

 

Prof. Dr. Ergun, Birleşmiş Milletler Bilimsel ve Kültürel Organizasyonu’nun (UNESCO) 1993 yılında önerilerinde 11’inci kural olarak “Eğlence ve Spor” başlığında konuyla ilgili düzenlemelerini şu şekilde sıraladı:

 

“Ülkeler; engelli bireylerin eğlence ve spor yapmalarında eşit fırsatlar sağlama konusunda önlemler alacaktır.

 

Turizm otoriteleri, seyahat acenteleri, oteller, gönüllü organizasyonlar, diğer eğlence aktiviteleri ya da seyahat fırsatları engelli bireylerin ihtiyaçlarına uygun avantajları sunmayı tercih etmelidir. Uygun eğitim bu süreci desteklemeyi sağlayabilir.

 

Ülkeler, engelli bireylerin katılımı için otel, plaj, spor sahaları, egzersiz salonları, eğlence ve spor alanları yaratmayla ilgili önlemler başlatmalıdır. Bu önlemler, eğlence ve spor programlarında yardımcı personel, katılım metotları geliştirmelerde projeler, bilgilendirme ve eğitim programları ile desteklenmelidir.

 

Engelli bireylerin katıldığı spor aktiviteleri diğer katılımcılarla aynı kalitede eğitim ve talimatlara sahip olmalıdırlar. Spor ve eğlence organizatörleri, kendi bölümlerinde engelli bireylerle ilgili gelişmeler için engelli bireylerin organizasyonlarına danışmalıdır.”

 

Ülkemizde bu konuda alınan kararlara değinen Prof. Dr. Ergun, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Özürlü bireylerin spor yapabilmelerini sağlamak ve yaygınlaştırmak üzere; spor tesislerinin özürlülerin kullanımına da uygun olmasını sağlamak, spor eğitim programları ve destekleyici teknolojiler geliştirmek, gerekli malzemeyi sağlamak, konu ile ilgili bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları ile yayınlar yapmak, spor adamları yetiştirmek, özürlü bireylerin spor yapabilmesi konusunda ilgili diğer kuruluşlarla iş birliği yapmak.”

 

GELECEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER:

Engelli bireylerin spordan sanata, edebiyattan siyasete, eğitimden çalışma hayatına kadar her alanda kendilerini ispatlamış ulusal ve uluslararası platformda birçok başarılara imza attıklarına işaret eden Prof. Dr. Ergun, sözlerini şöyle tamamladı:

 

“Türkiye’de engelli sporunun kalitesini artırmak için tüm üniversiteler, yerli ve yabancı kurumlar, kuruluşlar, şirketler, enstitüler, federasyonlar ve bakanlıklarla ortak projeler üretmek ve yaşama geçirmek en önemli çıkış noktası olarak düşünülmelidir.

 

SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü öğrencileri, asistanları ve öğretim üyeleri olarak 7 Aralık 2018 tarihinde ‘Engelleri Aşmak’ konulu bir sempozyum gerçekleştireceğiz. Sempozyumumuzda, ‘Engellenmek nedir’ farkındalığının oluşturulması amacıyla farklı disiplinlerin konuya yaklaşımları tartışılacak ve sadece Türkiye’de değil dünyada tanınmış başarılı Paralimpik sporcularımızı yakından tanıma şansı elde edeceğiz.

 

Bu duygu ve düşünceler ile her insanın bir engelli adayı olduğu bilinciyle, sadece 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde değil, her zaman tüm engelli vatandaşlarımızın ayrım yapılmadan, toplumda insan olarak yer almaları ve yaşamlarındaki engellerin kaldırılması için; ‘Biz Fizyoterapistler olarak yanınızdayız’ diyoruz.”

YORUMLAR

  • 0 Yorum