BAŞKAN GÜVEN: "AFŞİN C TERMİK SANTRALİ 'GÜVEN' VERMİYOR!"
Afşin’e yapılması planlanan C Termik Santrali için Ankara'da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı düzenlendi.
Afşin'e bağlı Altunelma Mahallesi’ne kurulması planlanan ve her biri 600 MWe gücünde 3 üniteden oluşacak toplam 1.800 MWe kurulu güce sahip Afşin C Termik Santrali projesi için yaklaşık 1 yıl önce başlatılan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci devam ediyor.
Ankara’da düzenlenen toplantıda söz alan Afşin Belediye Başkanı Mehmet Fatih Güven, yapılması planlanan termik santralden dolayı ilçe halkının tedirgin ve endişe içerisinde olduğunu söyledi. Afşin Belediyesi olarak Afşin C Termik Santralinin yapılmasıyla alakalı olumsuz görüş belirttiklerini ifade eden Belediye Başkanı Güven, “Afşin’de bulunan termik santrallerin olumsuz sonuçlarını gördüğümüz ve bildiğimiz için ve iyi örneklerini görmediğimiz için gerginiz. Afşin’de A ve B Termik Santrali olmak üzere iki adet santral var. Ne yazık ki bunlar Almanya’da gösterilen örneklerine uygun olarak çalıştırılmadı. Bölgede yaşayan insanlar olarak A ve B termik santrallerinin iyi örneklerini hiçbir zaman görmedik. Yeni yapılacak termik santral belki çok iyi bir örnek olacak fakat biz buna ne yazık ki inanamıyoruz. Eldeki santrallerin iyi örneklerini görmediğimiz için bu konuda endişelerimiz çoğunlukta.” dedi.
Santral için ilk olumsuzluk nedeni santralin yapılacağı yer ile endüstriyel döküm sahasının bulunduğu yer olduğuna değinen Güven, “Biz özellikle dedik ki; bölge zaten kirlendi, yeni alanları kirletmeye gerek yok. Diğer iki termik santralin bulunduğu alana yeni santral yapılabilir. Dolayısıyla daha fazla nüfusun etkilenmesinin önüne geçilebilir. Yeni alanların kirletilmesi mantığıyla yeni bir termik santralin yapılmasına karşıyız. ÇED raporu okunurken notlarımı aldım. C termik santrali ve endüstriyel döküm sahasının yapılacağı alan tarım ve orman sahası. Zaten başlı başına bu iki önemli olumsuzluğu taşıması bu projenin hayata geçmemesi için yeterli bir neden.” ifadelerine yer verdi.
-ÇED Raporunda, Kurbağa Var, Kuş Var, İnsan yok!
Afşin Belediyesi olarak milli kaynaklarla yerli enerjinin üretilmesi taraftarı olduklarına değinen Güven, şunları söyledi: “Bu konunun farklı anlamlara ve siyasi anlamlara çekilmemesi gerekiyor. Son yıllarda nüfus başına en fazla şehit veren bölgeyiz. Ülkemizin güvenliği için canla başla mücadele eden polisimizi, askerimizi yetiştiren anaların yaşadığı bir bölgeyiz. ÇED raporuna yine raporun geneline baktığımızda -olması gereken -kurbağanın bile geleceği düşünülmüş fakat burada yaşayan insanların geleceğine yer verilmemiş. Kurbağayı, kuşu düşünüyoruz, insanımızla olumlu veya olumsuz ilgili hiçbir değerlendirme yok. Burada Sağlık Bakanlığımızdan yetkililerimiz de var. Yapılan ÇED raporunda 35 yıldır Afşin’de enerji üretimi yapan termik santralle alakalı 1 tane bilimse veri oluşturulmamış. Termik santralden kaynaklı hastalıklarla alakalı araştırma yapılmamış, istatistiklere yer verilmemiş. Kuşları, kurbağaları, bitkileri düşünmemiz lazım. Ama şu raporda insanla ilgili bir değerlendirme bulamadık.”
Elektrik Üretim A. Ş. (EÜAŞ)’ın 35 yıldır Afşin’de faaliyette bulunduğunu halde, bu süre zarfında bölge insanı için her hangi bir sosyal proje oluşturulmadığına dikkat çeken Güven, “ EÜAŞ ülkemize enerji üretiyor. Elektriğin değerini ve kıymetini biliyoruz. Elektrik kurumunun emeklerine teşekkür ediyoruz. Fakat Afşin’de bulunan A ve B termik santralinin bulunduğu alanın kamulaştırılması ve faaliyete geçmesiyle ilgili ilçemiz ve Elbistan özelinde yaşadığımız bir olay var. Toprakları kamulaştırılan ve köylerinde yaşama imkanı bulamayan insanların hepsi şehir merkezine geldi. EÜAŞ tarafından bununla alakalı 35 yıl boyunca bir tane sosyal proje yapıldı mı? Bu insanların istihdamına ve hayatlarının devamına ilişkin bir tane proje üretebildiler mi? Üretmediler. Yine insanların parasını verecekler, ne haliniz görün demeyecekler ama paranızı verdik başınızın çaresine bakın diyecekler. Bu insanların hepsi çiftçilikle, hayvancılıkla geçiniyor. Bunun dışında ekonomik faaliyetleri olmamış. Bu insanlar için bir sosyal proje hazırlanamazımıydı bu ÇED raporu sunulurken. Geçmişte yaşanan olumsuz tecrübeler dikkate alınarak sosyal ve ekonomik anlamda, üretim ve istihdam anlamında bu insanlara yol gösterecek projeler düzenlenemez miydi? Ama ne yazık ki yok.” diye konuştu.
-“C Termik ile Karakuz Hayat Bulabilir”
Karakuz Barajının EÜAŞ tarafından yaptırılarak santral ve çiftçi faydasına kullanılabileceğine dikkat çeken Güven, “C Termik santrali için daha önceki yapılan toplantılarda da görüşümüzü belirttik ve projenin yerine karşı olduğumuzu ifade ettik. Öncelikle Tanır regülatöründen alınacak soğutma suyu bu bizim çiftçimizin tarım suyu. Bu alınırsa çiftçimiz biçare kalacak. Bunun yerine yıllardır yapılacağı konuşulan ve efsane haline gelen son zamanda ise projesi yenilenen Karakuz Barajı projesi var. Bu projenin maliyeti yaklaşık 50 milyon dolar civarında. Buraya 1,5 milyar dolar gibi bir yatırım söz konusu. EÜAŞ tarafından Karakuz Barajı yapılsa ve soğutma suyunu oradan alsanız ve geriye kalan suyu çiftçinin kullanımına açsak. Neden özellikle Tanır regülatöründen su alınmak isteniyor.” açıklamasında bulundu.
-“Toprakları kamulaştırmayın, kiralayın”
Kömür rezervlerinin bulunduğu tarım arazilerinin kamulaştırılması yerine kiralanmasının daha doğru bir adım olacağını savunan Güven, şunları söyledi: “ İkinci bir sorun toprakları kamulaştırılan çiftçiler, insanlar hiçbir iş yapamıyorlar. Çiftçilikten başka bir şey bilmedikleri için. Kamulaştırmadan aldığı geliri de bittiyse kaymakamlığımızın ve belediyemizin sosyal yardımına muhtaç hale geliyorlar. Bunun yerine model değiştirelim. Toprakları kamulaştırmayın, kiralayın. C Termik Santrali projesinin kömür sahasında bildiğim kadarıyla üretim 25 yıllık bir sürede başlayacak ve bitecek. 25 yıl insan hayatında uzun bir süre olabilir fakat toplum ve milletlerin hayatında uzun bir süre değil. 25 yılın sonunda kömür çıkarma işi bittikten sonra o arazileri tekrar tarıma kazandırmamız söz konusu. Zaten her sektör 5 yıl çalışacak, 6. yılda yeni sektöre geçiş yapılacak. Dolayısıyla ilk sektörün ardından arazi tarıma açılabilecek seviyeye gelecek. Topraklar kiralama süresi bitince de tekrar çiftçilerimizin kullanımına verilsin.”
C Termik Santralin yapılacağı yer konusunda da çok büyük tereddütlerinin olduğunu ifade eden Güven, “Endüstriyel kül atık sahasını neden Binboğa dağlarının eteklerine yapıyorsunuz? A ve B Ünitesinin kömür havzasında boşalan yerler var, uygun sızdırmazlık kriterlerini yerine getirin orayı doldurun. Neden külle havası temiz, A ve B’nin olumsuz etkilerinden etkilenmeyen insanlar rahatsız edilecek. Santralin yapılacağı yer Afşin’in neredeyse tamamını kükürt dioksit ve partikül maddeye maruz kalacak bir şekilde inşa edilecek. Neden daha önce planlanan alanda yapılmıyor. Burada toplantıya Elbistan’dan da arkadaşlarımız katılmış hepsine teşekkür ediyorum. Afşin’e yapılacak yeni santralden hakim rüzgarlar nedeniyle yine en çok Elbistan etkilenecek. Bunun üçte biri Afşin’i, üçte ikisi Elbistan’ı etkileyecek. Oradaki yerel yöneticilerin duyarsız kalmasına da anlam veremiyorum. Elbistan’dan da STK’lar dışında yerel yönetimden birilerinin bu toplantıda bulunmasını isterdim.” Açıklamasında bulundu.
Yeni santralin sosyal sorumluluk projeleriyle bölge insanına destek olması gerektiğini ifade eden Güven, Afşin Elbistan A ve B Termik Santrallerinin çevre şartlarına uygun hale getirilmesi gerektiğini belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı. “Sonuç itibariyle yapılacak Afşin C Termik Santralinin daha az sayıda nüfusu etkileyecek şekilde yapılması mümkün. Hiç yapılmasın, başka bir enerji kaynağı bulunsun bizler bunun taraftarıyız fakat milli enerjiye ihtiyacımız var. Yapılacaksa da daha az sayıda insanı etkileyecek, yeni alanları kirletmeyecek alanlarda yapılması mümkün. Ayrıca yeni santralin sosyal sorumluluk projeleriyle bölge insanına gelmesi mümkün. Lütfen EÜAŞ bu konuda elini taşın altına koysun. 35 yıldır hiçbir sosyal sorumluluk projesi yapmadıkları bir bölgede, çalıştırılamaz raporu verildiği halde ne hikmetse özel bir şirkete devredilerek çok kirli çalışan bir santral, işten çıkartmaların olduğu bir dönemde C ünitesi nasıl gerçekleştirilecek onu da anlayamıyoruz. Daha iyi örneklerini bizlere gösterebilseydiniz bugün burada olmazdık. A ve B termik santrallerini iyi hale getirin. A Termik Santralinin şuan ki şartlarda çalışmasına asla izin vermeyin. Madem devlet bu şartlarda çalıştıramıyordu özel şirkette çalıştırmasın.” Dedi.
YORUMLAR