Bonzai Kullananlar Tesbit Edilebilecek

Prof.Dr.Mete Gülmen ve ekibi sentetik uyuşturucu maddelerinin kan ve idrarda tespitini başardı.

Bonzai Kullananlar Tesbit Edilebilecek
17 Temmuz 2014 - 18:47

Türkiye’de özellikle gençler arasında kullanımını yaygınlaşan ‘Bonzai’ isimli sentetik uyuşturucu can almaya devam ediyor.2009’dan bu yana kan ve idrarda tesbitine çalışan Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mete Gülmen şu anda en az 40 adet bonzai türevini tespit edebildiklerini söyledi.İngiliz Randoks isimli firmanın ÇÜ laboratuarlarını kullanarak ,sentetik uyuşturucuların tüm türevlerini tespit edebileceklerini vurguladı.

Halk arasında  bonzai olarak bilinen uyuşturucu, gerçekte “Sentetik Cannabinoid” ismi altındaki birçok zehirli maddeden oluşuyor. Yeni nesil bu uyarıcı madde, uluslararası polisiye literatüründe de “spice” adı altında tanımlanıyor.  Zehir tacirlerinin yeni silahı bonzai’yle  mücadelede, Çukurova Üniversiteli bilim insanlarından gelen açıklama sevindirdi.

Tüm dünyanın henüz tanıdığı bu zehir türevleri üzerinde, Çukurova Üniversiteli bilim insanları 5 yıldır çalışma yaparak Adli Tıp Bilimi’nde önemli bir yer almaya hazırlanıyor. Bonzai zehrine karşı mücadelede önemli çalışmalar yürüten ekip ise, Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mete Gülmen, ÇÜ Adli Toksikolog Doç. Dr. Nebile Dağlıoğlu ve Araştırma Görevlisi Pınar Efeoğlu ve diğer personellerden oluşuyor.

PROF. DR. GÜLME:” MESAJI DOĞRU ALDIK VE ZAMAN KAYBETMEDEN ÇALIŞMALARIMIZA BAŞLADIK.”

Gülmen, sentetik uyuşturucu maddeleri kanda yada idrarda tespit edebilen iki merkezden biri olduklarını belirtiyor. Bonzaiyle ilgili uzmanlaşmış personellerinin olduğunu bildiren Prof. Dr. Gülmen, çalışmalara neden 2009 yılında başladıklarını da bakın şöyle anlatıyor;“Her yıl Şubat ayında yenilenen Amerikan Adli Bilimler Akademisi’nin bir oturumunda, Amerikan Federal Hükümeti’nin ilaç etkileşimleri konusunda en üst ismi olan otoritesi bana, ‘sentetik cannabinoid (bonzai) diye bir şeyler başladı. Bunları hızla çalışıp, oturtmamız gerekiyor.’ dedi. Türkiye’ye döner dönmez Dilek isimli personelimizi bu konu için Amerika’ya, Pınar’ı Portekiz’deki Lizbon ve Kolombiya Üniversitelerine gönderdik. Doç. Dr. Nebile Dağlıoğlu da Teksas’ta workshopa katıldı. Ve bir anda tüm ekip, sentetik uyuşturucu maddelere daha da yoğunlaştık. Şu anda belki de dünyanın en donanımlı bir ekibi var karşınızda.”

İngiliz Randoks şirketiyle yapılan anlaşma kapsamında kurulacak ekipmanlarla dünyaya entegre bir analiz laboratuvarına Türkiye’de sadece Çukurova Üniversitesi’nin sahip olacağını söyledi. Gülmen: “Bu şirketle bir proje kapsamında çalışmamız bize, dünyada güncel ve son olan gelişme neyse, laboratuvarlarında uygulama neyse, biz de anında burada uygulayabiliyor olmayı kazandıracak.  Yani Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Laboratuvarları, tüm dünyaya sentetik uyuşturucularla ilgili güncel bilimsel bilgi aktarabilecek gücü elde etmiş olacak.” dedi.

Türkiye’de bonzai ile ilgili ilk doktora tezinin ÇÜ’de yapıldığını belirten  Gülmen, “Bunun Türkiye için önemli bir çalışma olmasının yanı sıra, kısa zamanda Referans gösterilecek bir konu haline dönüşecek. Dolayısıyla biz bu konuda hem deneyimliyiz, hem de bilimsel anlamda altyapıyı hazır hale getirmiş olduk. Çukurova Bölgesi bonzai ile mücadeleye hazır.” dedi.

DOÇ. DR. DAĞLIOĞLU: “İNTERNETTE SATILAN HİÇBİR ÜRÜN İÇİN ‘BİTKİSEL’ KELİMESİNE İNANMAYIN.”

ÇÜ Tıp Fakültesi Adli Anabilim Dalı’ndan Adli Toksikolog Doç. Dr. Nebile Dağlıoğlu ise, bonzainin internette bitkisel içerikli olarak gösterildiğine dikkat çekti. Bonzainin Türkiye’de 2011 yılında yasaklı gurubuna giren bir tür ‘uyuşturucu madde’ olduğunu da belirten Dağlıoğlu şöyle konuştu: “Bonzai bir uyuşturucu madde. Yani zehir. Ve yasal değil. Ancak, kişinin kanında yada idrarında kolaylıkla tespit edilemediği için yasal gibi gösteriliyor. Bu kimyasallar çok fazla güncelleniyor olmasına karşın, biz laboratuvar olarak, tespit edilebilmesi için değişik yöntemler üzerinde çalışıyoruz. Sadece idrar ve kan gibi biyolojik örneklerde değil, saç, kol altı ve özel bölge kılında da bu maddelerin tespiti için çalışmalarımızı yürütüyoruz. En önemlisi de bonzai ile ilgili güncel çıkan maddeleri takip edip bunları cihazlarımızda tanıtıyoruz. Böylece tespit edebilme olasılığımız daha da artıyor.”

Bonzai’nin sürekli yeni çeşitlerinin  piyasaya sürüldüğünü belirten Dağlıoğlu şöyle dedi: “Kimyasal zehir olduğu için sürekli bu madde güncellenip yeni çeşitleri ortaya çıkıyor. Gelecekte bunun daha fazla yayılacağını düşünüyoruz. Çünkü normal esrar üreticileri tarlaya ekiyorlardı ve her an yakalanma riskleri vardı. Ama şimdi bunu daha basit yöntemlerle yapıyorlar. Farklı isimlerle bilinen ve Türkiye’de üretimi olmayan kimyasalları yurtdışından getirerek, bir ev içerisinde rahatlıkla bonzai otunun yada herhangi bir otun üzerine sıkarak kurutuyorlar. Sonra da paketleyerek piyasaya sürüyorlar. Otun üzerine sıktıkları, toksik etkileri çok yüksek olan bir zehirli madde. Otların üzerine sıkarak, mendil tabir edilen kutular içerisine konulup Türkiye’de ‘bonzai’ ve ‘Jamaika’ isimleriyle satılıyor. “

ÇÜ’nün  ve Adana Emniyet Müdürlüğü’nün ortak çalışma yürüttüklerini belirterek,Emniyetin olay yerinden aldığı örnekleri incelediklerini ve kanda Bonzai’ye raslamadıklarını söyleyen Dağlıoğlu,bunun nedenini ise  kişinin kullanıp kullanmadığının tespitinin zor yapılabilmesi; hatta yapılamaması olduğunu söyledi. Tespit edilemediği zaman o kişiye negatif sonuç verildiğini belirterek bu riskleri ortadan kaldırmak için İngiliz Randoks firmasıyla ortak çalışma yaptıklarını , yurtdışında ortaya yeni çıkan sentetik kannabinoidleri  Türkiye’dekilerle paralel götürerek, bonzai konusundaki kütüphanemizi kendimizin oluşturacağını açıkladı.

Bonzaiyi doktora tezi yapan Araştırma Görevlisi Pınar Efeoğlu da, bonzainin yasal herhangi bir kısıtlılığı olmadığını söyledi. Efeoğlu,Bonzai’nin insanlar üzerindeki etkisinin bilimsel olarak henüz açıklanamadığını söyledi. Çünkü; bonzainin insan vücuduna verdiği tahribatla ilgili bilimsel bir çalışma yok… Çukurova Üniversitesi Adlı Tıp Anabilim Dalı’nın yine bu konuya öncülük edip, bonzainin insan vücuduna verdiği tahribatı saptayabilmek için deneysel bir çalışma yapacaklarını da vurgulayan Pınar Efeoğlu, deney sonuçlarını bilim dünyası ile paylaşacaklarını söyledi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum