EĞİTİM-BİR-SEN KAHRAMANMARAŞ 2 ÜNİVERSİTE ŞUBESİ AFŞİN VE ELBİSTAN ÜYELERİ İFTAR YEMEĞİNDE BULUŞTU

Eğitim-Bir-Sen Kahramanmaraş 2 Üniversite Şubesi Afşin ve Elbistan üyeleri Gölpınar Alabalık Tesislerinde geleneksel iftar yemeğinde buluştu.

EĞİTİM-BİR-SEN KAHRAMANMARAŞ 2 ÜNİVERSİTE ŞUBESİ  AFŞİN VE ELBİSTAN ÜYELERİ  İFTAR YEMEĞİNDE BULUŞTU
07 Temmuz 2015 - 15:50 - Güncelleme: 07 Temmuz 2015 - 16:13

İftar sonrasında değerlendirmelerde bulunan Eğitim-Bir-Sen Üniversite Şube Başkanı Doç. Dr. Hasan Furkan, konuşmasında, Cenab-ı Allah’tan, tutulan oruçları ve yapılan duaları kabul etmesini ve üzerimizden ihsanını, mağfiretini ve himmetini esirgememesini, diledi.

Şube Başkanı, Eğitim-Bir-Sen’in üyelerini, insani onurunun gerektirdiği mali, özlük ve sosyal haklara sahip kılmak için mücadele ettiğini ve bu bağlamda “Halka Hizmet Hakk’a Hizmet” parolasıyla insanı merkeze aldığını, milletimize ve insanlığa “Nasıl bir iyilik yapabilirim?” diğer gamlılığını esas alan erdemliler hareketi olduğunu belirtti.  

Şube Başkanı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizim sendikacılık anlayışımızda sorunların çözümüne katkıda bulunmak için ‘akla kapı açıp ihtiyarı elden almamak’ düsturu ile hareket etmek vardır. Görevlerimizi yaparken, seviyeli ve bilimsel bir sendikacılık yapma gayretinde olduk. Muhataplarımızdan aynı davranışı göremedik. Gönül isterdi ki; bu mübarek günlerde güzel şeylerden bahsedelim. Lakin buna ne mümkün? Üniversitemizde işler iyi gitmiyor. Üniversitenin kaderinden mi yoksa bizden mi? Bilmiyorum ama geçmişte iyi yönetilmeyen üniversitemiz şimdi de iyi yönetilmiyor. Sayın Rektör herkes tarafından seçilmedi ama herkese rektör olması gerekirdi. Fakat bunu yapmadı, belki de yapamadı. Üniversitenin devasa problemleri varken, seçimlerdeki fasit dairede dolanıp duruyor. Kanuna uymak yok, mevzuat tanınmıyor. Paydaşları bilmiyor veya bilmek istemiyor. Tamamıyla keyfi hareket ediyor. Yaptıklarının neresini tutsanız elinizde kalıyor. Akademik kadro tahsislerinde belli bir bilimsel kriter yok. Liyakat aranmıyor, Kriterler A fakültesinde farklı uygulanırken, B fakültesinde farklı uygulanıyor. Rektörün kendi ifadesiyle söylüyorum: İstediğine “ayakkabı numarasına göre” kadro tahsisi yapılıyor. İdari kadrolara baktığımızda bazıları kıdemi yetmediği halde basamakları üçer-beşer tırmanıyor. Bazıları usulsüz atanıyor.

Üniversitenin kendi personeli yıllarca bin bir ümitle görevde yükselebilmek için kadro beklerken, dışarıdan müdürlüklere getirilenleri hep birlikte görüyoruz. Bu da sayın rektörün, çalışma barışını bozduğunu, kucaklayıcı olmadığını, belli bir kliği kadrolaştırma gayreti içerisinde olduğunu göstermektedir.”

Şube Başkanı Doç. Dr. Hasan Furkan, üniversite yönetiminden taleplerini şöyle sıraladı: “Keyfilik değil, adalet istiyoruz. Yüksekokullarda uzaktan kumandalı değil, yerinden yönetim istiyoruz. Akademik atamalarda belli bilimsel kriterlere uyulmasını istiyoruz. Görevde yükselmelerin ÖSYM tarafından yapılmasını istiyoruz. Ben yaptım oldu mantığı ile üniversitenin yönetilemeyeceğinin bilinmesini istiyoruz.”

“Bizim sendikacılık anlayışımızda sadece muhalefet etmek yok.” diyen Furkan, sorunların çözümüne katkıda bulunmak için akla kapı açıp ihtiyarı elden almamak düsturu ile hareket ettiklerini belirtti.  Bu görevi yaparken, içinde bulunulan toplumun, çalışılan müessesenin vakar ve onurunu düşünerek seviyeli ve bilimsel bir sendikacılık yapma gayreti içinde olduklarını söyledi.

Sivil toplum örgütü olma görevini yaparken “ertelenmiş eleştiri hataya en büyük davetiye” olduğunu belirten Furkan, “Elbette kırmadan, dökmeden, yapıcı eleştirilerimiz olacaktır.” diyerek konuşmasında şunları vurguladı: “Ali Şeriati’nin deyimiyle, ‘Eleştirinin olmadığı yerde putçuluk başlar.’ ve hatayı ayıklamadıkça o hata, hata olmaktan çıkıp zamanla alışkanlığa dönüşür. Elbette idareler kendilerinin eleştirilmesini istemezler. Her tür eleştiriden de çok rahatsızlık duyduklarını biliyoruz. Bütün bu yanlış uygulamalara rağmen bizden ses çıkarmamamız isteniyor. Biz de kendilerine Sezai Karakoç’un söyleyişiyle sesleniyoruz: ‘Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak. Hâlbuki biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak. Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak. Hâlbuki bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar, Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar. Tarihin azabından kurtulsalar, Allah'ın gazabından kurtulamayacaklar. Baki olan Allah’tır, biz varlık şiirinde küçük bir noktayız. Yapabileceğimiz, insanlık tarihine Hakk’tan yana bir harf çizebilmek ve bir kelime içinde yer alabilmektir. Belki daha yücesi Hakk’tan yana bir beytin içinde yer alabilmektir. Bu duygularla herkesi tekrar selamlar, saygılar sunarım.”

Sendika üyelerinin taleplerinin dinlenmesi, Ramazan vesilesiyle iftar düzenleyen şube yönetimine ve emeği geçenlere teşekkür etmeleriyle, program sona erdi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum