F. Oğuz Tor, MHP K.Maraş Milletvekili Aday Adaylığını Açıkladı
Kahramanmaraş’ın başkent Ankara’da uzun yıllardır bürokraside temsilcilerinden olan ve SGK Başmüfettişliği görevinde bulunan F. Oğuz Tor, MHP Kahramanmaraş milletvekili aday adaylığını açıkladı.
Parti binasında düzenlenen toplantıda aday adaylığını açıklayan ve aslen Afşinli olan Fahrettin Oğuz Tor; “7 Haziran 2015 Seçimlerinin Türk Milleti ve MHP için hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.
Oğuz Toraday adaylığını; “70’li yıllarından beri gönül verdiğim, lise ve üniversite dönemlerimde gençlik teşkilatlarında görev aldığım, memuriyet yıllarında hep hizmetinde olduğum, hayatım boyunca ideâlleriyle yoğrulduğum, 2011 tarihinde yapılan milletvekili genel seçimlerinde MHP Kahramanmaraş 2. sıra milletvekili adaylığıyla şereflendiğim Türk milliyetçiliği ülküsünün emrinde olduğumu açıklamak, devlet kademelerindeki değişik görevlerde edindiğim bilgi birikimimi ülkücü düşünceyle birleştirerek Kahramanmaraşlı hemşerilerime hizmet etmek için bu kutlu yola çıkmış bulunmaktayım”. Diyerek açıkladı.
Oğuz Tor'un konuşmaları satır başları ile şöyle:
2015 Mart itibariyle ülkemiz çok önemli ekonomik, sosyal ve siyasal meselelerle karşı karşıyadır.
Emekli perişandır. Ciddi geçim sıkıntısı içindedir. Maaşı her geçen gün gerilemekte ve fakirleşmektedir.
Esnaf siftah yapmadan kepenk kapamaktadır.
Çiftçi ekemez, ektiği para etmez hale gelmiştir.
İşveren ağır enerji ve faiz maliyeti kıskacındadır.
Memur enflasyona ezdirilmiştir.
İşçinin iş güvencesi, işçi sağlığı ve kıdem tazminatı tehlikededir.
Ülke PKK terör belasına yenilmiştir.
Yolsuzluk ve soygun tavan yapmıştır.
----------
AKP anlayışının adaletten, işe ehline vermekten, haktan hukuktan uzaktan yakından alakası kalmamıştır.
Kamu kurumları ehliyetsiz kişilerce haksız şekilde doldurulmuştur.
Senelerce iş peşinde koşanlar yok sayılmış, yakınları sınavsız işe yerleştirilmiştir.
Türkiye iş aramada “ umudunu yitirmiş” insanlarda dünya rekortmenidir.
Türkiye kadın cinayetlerinde dünyada en baştadır.
2013 yılında 125.000 aile boşanmıştır. Toplumun temeli dediğimiz aile çatırdamaktadır.
Ülke geçim sıkıntısında, yolsuzlukta kendi rekorlarını yeniler hale gelmiştir.
Maalesef kadına şiddet ve tacizde dünya rekoruna gitmektedir.
İnsanımızın kanını donduran cinayetler işlenmektedir.
İsrafta dünya birincisi haline getirilmiştir.
Dünyada bizden 10 kat, 20 kat, 50 kat daha zengin ülkelerin başkanlarında, bu kadar lux ve çok uçak yoktur.
------------------
AKP hükümeti 13 yılda trilyonlarca bütçe geliri harcadığı, 50-60 milyar dolar özelleştirme geliri elde ettiği halde, işsizliği çözememiş, ciddi yatırımlar yapamamıştır.
– K.Maraş’ımız AKP’ye çok ciddi destekler verdiği halde, milli gelirden üzerine düşen payı alamamıştır.
– AKP’nin K.Maraş’ta ciddi bir yatırımı yoktur. Ekinözü, Nurhak, Andırın ve Çağlayancerit yolları Güneydoğunun birçok köy yolundan daha kötüdür.
– K.Maraş-Göksun karayolunda kazalardan geçilmemektedir.
– Büyükşehir uygulaması ile kırsalda işler daha da kötüleşmiştir.
----------------
Bu seçim; “Çözülme Süreci”nin devam edip etmeyeceğine, AKP eliyle PKK’ya tâvizlere dur denip denmeyeceğine, ülkemizin güneydoğusunun bölünerek “Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi”ne eklenip eklenmeyeceğine, nihayet “Dört Parçalı Kürdistan”ın birleştirilerek “Büyük Kürdistan”ın kurulup kurulamayacağına karar verilecek hayatî bir seçimdir.
Bu seçim, hepinizin çok iyi bildiği gibi; sadece ülkemizin kaderini belirleyecek bir seçim değil, hem Türkiye’nin, hem Türk Dünyasının, hem de İslâm coğrafyasının kaderinin çizileceği bir seçimdir. Küresel güçlerin Büyük Orta Doğu Projesi’ni bütün detaylarıyla hayata geçirmek için var gücüyle çalıştığı, Orta-Doğu’da haritaların yeniden çizildiği, yanı başımızda İsrail’e ikinci bir birâderin peydahlanmaya çalışıldığı, Türk Milleti’ne Anadolu Beylerbeyliği’nin bile çok görülerek, kolunun bacağının budanmak istendiği bir dönemde yapılan çok önemli bir seçimdir.
Bu seçim, Türk Milletinin birlik ve beraberliği, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bekası, Türk Milleti ve Devletinin bölünmezliği, ülkemizin maddi ve manevi kalkınması için Türk insanının ve Sütçü İmam’ın torunlarının; kirli oyunlara karşı Milliyetçi Hareket’e destek vererek “vatanın bölünmez bütünlüğü” için oy atması, yani bölünüp bölünmeme tercîhini ortaya koyması gereken seçimden öte bir seçimdir.
Bu seçim; her türlü emperyalist oyuna, küresel tezgâhlara, iç ve dış mihrakların ülkemiz üzerindeki sinsi plânlarına karşı çıkmak ve onların suratına bir Osmanlı tokadı indirmek için; yeniden Kuvâ-i Milliye rûhuyla hareket edip, parti tercihinin ötesinde Türk Milleti’nin istiklâline sahip çıkmamız gereken târihî bir seçimdir.
Bu seçim; sadece sıradan bir milletvekili seçimi olmayıp, Türklüğün istikbâlinin oylandığı bir seçim olacaktır. Bu seçim; “Başkanlık Sistemi” adı altında Türk vatanını eyâletlere ayırmak, “Yeni Anayasa” denilerek “Türk Milleti” gerçeğini yok etmek isteyen AKP iktidarı ve bölücü yandaşlarına karşı; gururla “Ben Türküm!” diyen herkesin “Türk Vatanı, Türk Bayrağı, Türk Milleti ve Türk Devleti”nin teminâtı olan Milliyetçi Hareket Partisi’ne destek vermesi gereken bir seçimdir.
Çünkü; Türk vatanının bölünmez bütünlüğü, Türk devletinin bekâsı, Türk bayrağının semalarımızda ebediyen dalgalanması ve Türk milletinin ilelebet pâyidâr olması için milli bir duruş sergileyen tek siyâsî parti Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Hepinizin çok iyi bildiği gibi MHP’ye verilen her oy; kilise ahlakından milletimize elbise dikmek isteyen şer güçlerin ve ortaklarının tezgâhlarına son vermektir.
MHP’ye verilen her oy; bölücülüğe yağlı bir kurşun sıkmaktır.
MHP’ye verilen her oy; Türk kimliğini, millî birlik ve bütünlüğü savunmaktır.
----------
Biz MHP’liyiz, biz ülkücüyüz, biz sözümüzün eriyiz… Biz, “Önce Türkiye, sonra partim, sonra şahsım” diyen Türk-İslâm Dâvâsı’nın müntesipleriyiz. Biz ülkemizi karşılıksız severiz. Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi, kendisini ülkesine ve milletine adamışların partisidir. 12 Eylül’den önce; “Vatanımın he ekmeğini yemişim, ha uğrunda kurşun!” diyenler, Türkiye’yi bir Sovyet peyki yaptırmamak için beş bin şehit vermişlerdir. Ülkücüler; bugün de, yarın da bu aziz vatanımızı; ne bölücülere, ne de ne idiğü belirsizlere bırakmaz, bırakmayacaktır… Bu vesîleyle 12 Eylül’den 35 yıl sonra Ege Üniversitesi’nde şehit verdiğimiz Fırat Çakıroğlu’na bir kere daha Cenâb-ı Allah’tan rahmet diliyoruz… “Hepimiz Hırant’ız!” diye gezen Ermeni artıklarına karşı, bütün ülkücüler olarak büyük bir aşkla ve kâvî bir îmanla “Hepimiz Fırat’ız!” diyor, bütün şehitlerimize ve Fırat Yılmaz Çakıroğlu’na Fatihâlar gönderiyoruz.
YORUMLAR