Kadın kanserlerinin yüzde 30'undan fazlası meme kanseri!

Meme kanseri, günümüzde giderek artan sayıda kadını etkileyen bir hastalık. Acıbadem Adana Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cemil Dalay, meme kanserinin kadınlarda görülen tüm kanserlerin yüzde 30’undan fazlasını oluşturduğuna dikkat çekerek “Meme kanseri, üzerinde önemle durulması gereken bir halk sağlığı sorunudur. Bireysel ve toplumsal olarak büyük yaralar açar. Bu nedenle toplumun bilinçlenmesini sağlamak önemli” diyor. Erken tanının önemine değinen Prof. Dr. Cemil Dalay, bu sayede kadınların meme kaybı yaşamadan sağlığına kavuşabildiğini belirtiyor.

Aile öyküsü riski 3’e katlıyor

Meme kanseri risk grubunun en önemli etmeni, ailede bu hastalığın görülmesi. Annesi ya da birinci dereceden yakınları bu hastalığa yakalanan kadınlarda risk 3 kat artıyor. Bu şekilde daha fazla sayıda kadının meme kanserine yakalanması da risk grubunun sürekli genişlemesi anlamına geliyor. Ailevi geçişin yanı sıra erken adet görme, geç menopoza girme, sigara, hareketsizlik ve şişmanlığın da hastalığa yakalanma oranını yükselttiğini belirten Prof. Dr. Cemil Dalay, “Yaş ilerledikçe bu risk artar. Özellikle 50-60 yaş aralığında hastalığın görülme sıklığı en yüksek seviyeye çıkar” diye bilgi veriyor. Meme kanserini önlemek henüz mümkün değil ancak erken tanı tedavi başarısının temel belirleyicisi olduğu için bilinçli olmak neredeyse hastalıktan korunmak anlamına geliyor. “Korunmada temel ilke kişilerin bilinçlenmesini ve kendi kontrollerini kendilerinin yapmasını sağlamak, şüpheli durumlarda artık çevremizde pek çok hastanede bulunan meme sağlığı merkezlerine ulaşmasını sağlamaktır” diyen Prof. Dr. Cemil Dalay, şöyle devam ediyor:

“Çünkü erken tanı hayat kurtardığı gibi tedavideki yöntemlerimizi de etkiler. Bu sayede gelişmiş tekniklerle meme kaybı olmadan tedavi yapılabilir. İlerlemiş evrelerde dahi plastik cerrahi yöntemleri ile meme yeniden oluşturuluyor.”

Meme kanseri belirtileri

Erken tanı söz konusu olunca kadınların kendi kendine muayeneleri ve düzenli doktor kontrolleri öne çıkıyor. Kendi kendine muayenede “memede sert ağrısız kitle, meme boyutlarında değişiklik, çökme, kanlı veya kansız akıntı, koltuk altında ağrısız şişlik” gibi belirtiler vakit geçirmeden doktora gidilmesi gerektiği anlamına geliyor.

Memede görülen hastalıkların sadece kanser olmadığının da altını çizen Prof. Dr. Cemil Dalay, “Meme kanserinin dışında kadınlarda azımsanmayacak ölçüde estetik kaygı duyulan şekilsel değişiklikler oluşuyor. Bunların bir kısmı hormonal, genetik, gelişimsel, beslenme alışkanlıkları veya yapısal nedenlerle ortaya çıkan meme küçüklüğü, büyüklüğü ve asimetrileridir. Her ne sebep olursa olsun gerekli tıbbi meme kontrolleri yapılmak kaydıyla bu sorunlar gideriliyor.

Yapısal sağlığı düzeltilen meme kişinin ruhsal sağlığının da düzelmesine yardım eder” diye konuşuyor.

Erkeklerde görülen sorunlar

Meme sadece kadınlara mal edilen bir organ olsa da erkeklerde de çeşitli sağlık sorunlarını gündeme getirebiliyor. Çok düşük oranda görülse de meme kanseri de bu sorunlardan biri. Ayrıca genç yaşta beslenmeye bağlı olarak veya genetik yatkınlıktan kaynaklanan jinekomastinin (erkeklerde meme dokusunun genişlemesi veya şişmesi) şikayetlerin büyük çoğunluğunu oluşturduğunu söyleyen Prof. Dr. Cemil Dalay, “Bu sorun belirlenecek rekonstrüktif plastik cerrahi yöntemlerle çözülebilir” diyor.