KATSO MECLİS BAŞKANI BALCIOGLU: TARIMDA VERİMLİLİK VE KAZANCI ARTIRMALIYIZ

Kahramanmaraş’ın tanınmış girişimci işadamlarından ve uzun yıllar Ticaret ve Sanayi Odası (KATSO) Meclis Başkanlığı görevinde bulunan Çabasan Tekstil Boya San. Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Balcıoğlu; “Tekstil sektörünün yanında Kahramanmaraş ve ülkemizde tercih edilen tarım alanında verimlik ve buna bağlı olarak kârlılığı mutlaka artırmalıyız” dedi. Kentin önemli tekstil boya üreticilerinden birisi olarak alternatif girişim ve yatırım alanlarında da araştırmalar yaparak faaliyet göstermeye gayret eden işadamı Balcıoğlu, tekstil artıklarından yanmaz ve su geçirmez sıkıştırılmış yapı malzemesi üretimi alanında da AR-GE’ye önem veriyor. Bu amaçla üretim de gerçekleştiren Balcıoğlu, 2013 yılının Ekim ayında bölgenin en donanımlı soğuk hava deposunu da kurarak, babasının 50 yıl önceki hayalini gerçeğe dönüştürmüştü.

KATSO MECLİS BAŞKANI BALCIOGLU: TARIMDA VERİMLİLİK VE KAZANCI ARTIRMALIYIZ
15 Haziran 2015 - 09:16 - Güncelleme: 22 Haziran 2015 - 10:39

TÜRKOĞLU İLÇESİNDE SOĞUK HAVA DEPOSU

Yıllık yüz bin tondan fazla meyve üretiminin sağlandığı Kahramanmaraş’ta, bölgenin en büyük ve donanımlı soğuk hava depolarından birisinin hayata geçirilmesiyle oluşturulan tesiste, yılda binlerce ton meyve muhafaza edilebiliyor.

4 bin 500 metrekarelik kapalı alan üzerinde inşa edilen tesis hakkında bilgiler veren Balcıoğlu; “Kentimiz çevresinde yılda 55 bin ton elma, 12 bin 500 ton kaysı ve bin 200 ton nar üretiliyor. Ama ne yazık ki yıllık tüketilen sebze ve meyvelerin yüzde 25’i çöpe gidiyor. Biliyoruz ki israf haramdır. Kur’an bize böyle emrediyor. Ama verilen rakam acı da olsa gerçek. O yiyemediğiniz meyveleri çöpe atamazsınız. Bir üzüm tanesi bir yılda meydana geliyor. Hele hele Afrika’da insanlar açlıktan kırılırken, bizim böyle bir lüksümüz yok. Biz bunları düşünürken, (bu meselede ne yapılabilir) bunun araştırmasına girdik, nihayetinde bu tesisi kurduk” diye konuştu.

60’lı yıllarda katıldığı bir fuarda ilk kez soğuk hava deposuyla karşılaşan babasının da böyle bir arzusu olduğunu dile getiren Balcıoğlu, 50 yıl sonra bu hayali gerçekleştirmenin de kendileri için mutluluk verici olduğunu dile getirdi. Balcıoğlu, şöyle konuştu:

“Babam fuarda soğuk hava deposunu gördükten sonra bize anlattı. ‘Meyveyi alıyorsun içeri koyuyorsun. Kışın kar yağarken insanlara üzüm yedirebiliyorsun’ dedi. Bunu söylediği yılda buzdolabı diye bir şey yok. Öyle bir mantık yok düşünün. Yani bu tesis babamın o arzusunu bugün yerine getirmek için yapılmış bir tesis.”

ATMOSFER KONTROLLÜ SOĞUK HAVA DEPOSU

Tesis hakkında teknik bilgiler de aktaran Balcıoğlu, havayı kontrol altına alıp meyvenin istenildiğinde oksijensiz, istenildiğinde karbondioksitsiz soğuk havanın ünitelere aktarılabildiğini söyledi. Balcıoğlu, sözlerini şöyle konuştu:

“Burası üretici firma tarafından ilk kez denemesi yapılan bir tesis ve her şey var. Arkada bir normal, 3 odamız soğuk hava deposu. Her biri yüzer ton kapasiteli. Atmosfer kontrollü diye tabir ettiğimiz bir oda var. Bu özelliğe Türkiye’deki soğuk hava depolarının yüzde 2’si sahip. Mesela bir odada elma var. Elma neyle olgunlaşır, oksijenle olgunlaşır. Biz havanın oksijenini dışarı atıyoruz. Oksijensiz havayı soğutup içeri veriyoruz. Bitkinin uyumasını sağlıyoruz. Yandaki oda da ne var, kayısı var, armut var. Neyle olgunlaşır atıyorum karbondioksitle olgunlaşır. Havanın karbondioksitini atıp, o odaya karbondioksit olmayan havayı soğutup veriyoruz. Her bir oda kendi başına bir işletme. Her biri yüzer ton kapasitesi olan bir tesis. Diğer yandan çilek ve kiraz çok nazlı iki meyve. Bu iki ürünün bir yerden bir yere hareket edebilmesi için ön soğutmaya girmesi gerekiyor. Çok hızlı bir şekilde soğumasını sağlıyor. Mesela ben zannediyordum ki biz meyveyi soğutuyoruz. Meğer önemli olan meyveyi soğutmak değil, çekirdeğin soğumasıymış. Onun da soğuması için çok hızlı bir şekilde çekirdeğe ulaşılması gerekiyor. Tüm bunlar bu tesiste sağlanabiliyor.”

Balcıoğlu, kılıç balığı korunmasının da yapılacağı tesiste, ilerleyen dönemde meyve suyu ve pekmez üretiminin de yapılacağını sözlerine ekledi.  

ÇABASAN’DAN ÖZEL NAR EKŞİSİ

Şahin Balcıoğlu daha sonraki günlerde ise yeni ürettikleri nar ekşisinin tanıtımını yapmıştı. Bundan yaklaşık bir yıl önce üreticilerden alınan meyvelerin satılamayanlarını değerlendirmek için suyunu çıkarmayı istediklerini belirten Balcıoğlu, nar ekşisinin de kaynatılmadan özel kazanlarda vakumlanarak hazır hale getirildiğini ifade etmiş, nar ekşisinin içinde hiçbir katkı olmadığına dikkat çekerek ürünün sağlık açısından da faydalı olduğunu belirtti.

Nar ekşisinin isim babası olan Şahin Balcıoğlu’nun oğlu Aykut Balcıoğlu ise yaptığı açıklama şunları dile getirdi: “Bu gün çocuk sahibi olmadan baba olmayı tattım ben. İlk defa bu kadar değer verdiğimiz, üzerinde çalıştığımız ürünümüz sizlere tanıttık. Bu ürünün her aşamasında biz çok çalıştık, ben de iş hayatına yeni atılmış biri olarak böyle tatlı bir telaş yaşadım. Bizim yöremizde genelde ‘eşgi’ deniliyor, nasıl bir isim bulabiliriz diye araştırırken nar eşkisi diye bir şey duydum. Ama herkes bunu bilmeyebilir diye düşündüm ve ihraç etme düşüncemiz olduğu için ‘Eshki’ yapalım ve bir yandan da okunması kolay olsun diye düşündük. S ve H harflerini birleştirerek Eshki yaptık.”

ÖRNEK YATIRIMCIDAN GÖKSUN’DA ÖRNEK BAHÇE

Kahramanmaraş’ın örnek işadamı Şahin Balcıoğlu, Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesine bağlı Ortatepe Köyü’nde 32 dönümlük bir alanda çevreye örnek bir yatırım olması amacı ile kiraz bahçesi oluşturdu. Bir grup basın mensubu ve yurtdışında okumakta olan oğlu Emre Balcıoğlu ile birlikte Ortatepe’ye giden Balcıoğlu, bahçeyi gezdirerek bilgiler verdi.

Bahçeyi, kendi öz kaynakları ile kurduğunu söyleyen ve insanların gelip bu bahçeyi görmesini, test etmesini, örnek teşkil etmesi ve özendirici olması bakımından, herkesin bundan daha büyüğünü, daha mükemmelini yapmasını isteyerek tavsiye eden Balcıoğlu; "Dolaşmadığım ülke, gitmediğim fuar kalmadı. Şunu gördüm ki, insanlar meyveyi çok tüketiyor ve seviyor. Ve farklı lezzetler, farklı aromalar arıyor. Daha iyi, daha kaliteli şeyler yetiştirmek için bu bahçeyi kurdum" dedi.

ÇİLEK, BÖĞÜRTLEN VE BAL DA VAR

Kiraz fidanları dikili bulunan bahçede çilek üretimi de yapılırken, bahçe kenarında ise böğürtlen fideleri yer alıyor. Ayrıca bahçe içine, değişik yerlere 60 adet de arı kovanı yerleştirmiş. Ancak şu anda kovanlar, arıların daha bol ve kaliteli bal yapabilmleri için daha yüksek yerlere konulmuş.  Kiraz Napolyon türü, fideleri de Isparta'dan gelme. Çilek fideleri de yerli. İnsanımızın organik tarım ürünleri yemesini istediği için bu tür yatırımlar yaptığını söyleyen Balcıoğlu, şunları söyledi:

“İnsanımız yıllardır tarımla uğraşıyor ama gerek bilgi eksikliği gerekse de gelir eksikliğinden dolayı verimlilik ve kârlılık ne yazık ki düşük kalıyor. Bizler de bu amaçla çevre üreticilere örnek olması hesabı ile bu bahçeyi oluşturduk. Kiraz, çilek, böğürtlen ve bal. İnşallah seneye kiraz almayı hesaplıyoruz. Yani; aynı yıl içerisinde üreticinin cebine 4 ayrı para girecek. Tarımı iyi yaparak kaliteli ürün ortaya koyanlar doğal olarak fazla para kazanıyor. Neden bizim üreticimiz de daha fazla kazanmasın ki. Ben tarımı çok seviyorum. Tekstilde adeta içerilere hapsolduk. Bizim kuşağımızdaki tekstilciler tarıma yönelerek bir anlamda doğayla yeniden buluşmalıdır. Rahat nefes almalıyız yani. Bu örnek bahçemizle ilgili olarak gerek KSÜ gerekse de İl ve İlçe Tarım Müdürlüğü yetkilileri devamlı olarak bize yardımcı oluyorlar. Onlara bir kez daha teşekkür ediyoruz. İnşallah, bu mütevazı bahçemiz yöre insanına iyi bir örnek olur ve tarımda verimlilik ve buna bağlı olarak ta kârlılık artar. En büyük amacım budur.

TÜRKOĞLU İLÇESİNDE SOĞUK HAVA DEPOSU

Yıllık yüz bin tondan fazla meyve üretiminin sağlandığı Kahramanmaraş’ta, bölgenin en büyük ve donanımlı soğuk hava depolarından birisinin hayata geçirilmesiyle oluşturulan tesiste, yılda binlerce ton meyve muhafaza edilebiliyor.

4 bin 500 metrekarelik kapalı alan üzerinde inşa edilen tesis hakkında bilgiler veren Balcıoğlu; “Kentimiz çevresinde yılda 55 bin ton elma, 12 bin 500 ton kaysı ve bin 200 ton nar üretiliyor. Ama ne yazık ki yıllık tüketilen sebze ve meyvelerin yüzde 25’i çöpe gidiyor. Biliyoruz ki israf haramdır. Kur’an bize böyle emrediyor. Ama verilen rakam acı da olsa gerçek. O yiyemediğiniz meyveleri çöpe atamazsınız. Bir üzüm tanesi bir yılda meydana geliyor. Hele hele Afrika’da insanlar açlıktan kırılırken, bizim böyle bir lüksümüz yok. Biz bunları düşünürken, (bu meselede ne yapılabilir) bunun araştırmasına girdik, nihayetinde bu tesisi kurduk” diye konuştu.

60’lı yıllarda katıldığı bir fuarda ilk kez soğuk hava deposuyla karşılaşan babasının da böyle bir arzusu olduğunu dile getiren Balcıoğlu, 50 yıl sonra bu hayali gerçekleştirmenin de kendileri için mutluluk verici olduğunu dile getirdi. Balcıoğlu, şöyle konuştu:

“Babam fuarda soğuk hava deposunu gördükten sonra bize anlattı. ‘Meyveyi alıyorsun içeri koyuyorsun. Kışın kar yağarken insanlara üzüm yedirebiliyorsun’ dedi. Bunu söylediği yılda buzdolabı diye bir şey yok. Öyle bir mantık yok düşünün. Yani bu tesis babamın o arzusunu bugün yerine getirmek için yapılmış bir tesis.”

ATMOSFER KONTROLLÜ SOĞUK HAVA DEPOSU

Tesis hakkında teknik bilgiler de aktaran Balcıoğlu, havayı kontrol altına alıp meyvenin istenildiğinde oksijensiz, istenildiğinde karbondioksitsiz soğuk havanın ünitelere aktarılabildiğini söyledi. Balcıoğlu, sözlerini şöyle konuştu:

“Burası üretici firma tarafından ilk kez denemesi yapılan bir tesis ve her şey var. Arkada bir normal, 3 odamız soğuk hava deposu. Her biri yüzer ton kapasiteli. Atmosfer kontrollü diye tabir ettiğimiz bir oda var. Bu özelliğe Türkiye’deki soğuk hava depolarının yüzde 2’si sahip. Mesela bir odada elma var. Elma neyle olgunlaşır, oksijenle olgunlaşır. Biz havanın oksijenini dışarı atıyoruz. Oksijensiz havayı soğutup içeri veriyoruz. Bitkinin uyumasını sağlıyoruz. Yandaki oda da ne var, kayısı var, armut var. Neyle olgunlaşır atıyorum karbondioksitle olgunlaşır. Havanın karbondioksitini atıp, o odaya karbondioksit olmayan havayı soğutup veriyoruz. Her bir oda kendi başına bir işletme. Her biri yüzer ton kapasitesi olan bir tesis. Diğer yandan çilek ve kiraz çok nazlı iki meyve. Bu iki ürünün bir yerden bir yere hareket edebilmesi için ön soğutmaya girmesi gerekiyor. Çok hızlı bir şekilde soğumasını sağlıyor. Mesela ben zannediyordum ki biz meyveyi soğutuyoruz. Meğer önemli olan meyveyi soğutmak değil, çekirdeğin soğumasıymış. Onun da soğuması için çok hızlı bir şekilde çekirdeğe ulaşılması gerekiyor. Tüm bunlar bu tesiste sağlanabiliyor.”

Balcıoğlu, kılıç balığı korunmasının da yapılacağı tesiste, ilerleyen dönemde meyve suyu ve pekmez üretiminin de yapılacağını sözlerine ekledi.  

ÇABASAN’DAN ÖZEL NAR EKŞİSİ

Şahin Balcıoğlu daha sonraki günlerde ise yeni ürettikleri nar ekşisinin tanıtımını yapmıştı. Bundan yaklaşık bir yıl önce üreticilerden alınan meyvelerin satılamayanlarını değerlendirmek için suyunu çıkarmayı istediklerini belirten Balcıoğlu, nar ekşisinin de kaynatılmadan özel kazanlarda vakumlanarak hazır hale getirildiğini ifade etmiş, nar ekşisinin içinde hiçbir katkı olmadığına dikkat çekerek ürünün sağlık açısından da faydalı olduğunu belirtti.

Nar ekşisinin isim babası olan Şahin Balcıoğlu’nun oğlu Aykut Balcıoğlu ise yaptığı açıklama şunları dile getirdi: “Bu gün çocuk sahibi olmadan baba olmayı tattım ben. İlk defa bu kadar değer verdiğimiz, üzerinde çalıştığımız ürünümüz sizlere tanıttık. Bu ürünün her aşamasında biz çok çalıştık, ben de iş hayatına yeni atılmış biri olarak böyle tatlı bir telaş yaşadım. Bizim yöremizde genelde ‘eşgi’ deniliyor, nasıl bir isim bulabiliriz diye araştırırken nar eşkisi diye bir şey duydum. Ama herkes bunu bilmeyebilir diye düşündüm ve ihraç etme düşüncemiz olduğu için ‘Eshki’ yapalım ve bir yandan da okunması kolay olsun diye düşündük. S ve H harflerini birleştirerek Eshki yaptık.”

ÖRNEK YATIRIMCIDAN GÖKSUN’DA ÖRNEK BAHÇE

Kahramanmaraş’ın örnek işadamı Şahin Balcıoğlu, Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesine bağlı Ortatepe Köyü’nde 32 dönümlük bir alanda çevreye örnek bir yatırım olması amacı ile kiraz bahçesi oluşturdu. Bir grup basın mensubu ve yurtdışında okumakta olan oğlu Emre Balcıoğlu ile birlikte Ortatepe’ye giden Balcıoğlu, bahçeyi gezdirerek bilgiler verdi.

Bahçeyi, kendi öz kaynakları ile kurduğunu söyleyen ve insanların gelip bu bahçeyi görmesini, test etmesini, örnek teşkil etmesi ve özendirici olması bakımından, herkesin bundan daha büyüğünü, daha mükemmelini yapmasını isteyerek tavsiye eden Balcıoğlu; "Dolaşmadığım ülke, gitmediğim fuar kalmadı. Şunu gördüm ki, insanlar meyveyi çok tüketiyor ve seviyor. Ve farklı lezzetler, farklı aromalar arıyor. Daha iyi, daha kaliteli şeyler yetiştirmek için bu bahçeyi kurdum" dedi.

ÇİLEK, BÖĞÜRTLEN VE BAL DA VAR

Kiraz fidanları dikili bulunan bahçede çilek üretimi de yapılırken, bahçe kenarında ise böğürtlen fideleri yer alıyor. Ayrıca bahçe içine, değişik yerlere 60 adet de arı kovanı yerleştirmiş. Ancak şu anda kovanlar, arıların daha bol ve kaliteli bal yapabilmleri için daha yüksek yerlere konulmuş.  Kiraz Napolyon türü, fideleri de Isparta'dan gelme. Çilek fideleri de yerli. İnsanımızın organik tarım ürünleri yemesini istediği için bu tür yatırımlar yaptığını söyleyen Balcıoğlu, şunları söyledi:

“İnsanımız yıllardır tarımla uğraşıyor ama gerek bilgi eksikliği gerekse de gelir eksikliğinden dolayı verimlilik ve kârlılık ne yazık ki düşük kalıyor. Bizler de bu amaçla çevre üreticilere örnek olması hesabı ile bu bahçeyi oluşturduk. Kiraz, çilek, böğürtlen ve bal. İnşallah seneye kiraz almayı hesaplıyoruz. Yani; aynı yıl içerisinde üreticinin cebine 4 ayrı para girecek. Tarımı iyi yaparak kaliteli ürün ortaya koyanlar doğal olarak fazla para kazanıyor. Neden bizim üreticimiz de daha fazla kazanmasın ki. Ben tarımı çok seviyorum. Tekstilde adeta içerilere hapsolduk. Bizim kuşağımızdaki tekstilciler tarıma yönelerek bir anlamda doğayla yeniden buluşmalıdır. Rahat nefes almalıyız yani. Bu örnek bahçemizle ilgili olarak gerek KSÜ gerekse de İl ve İlçe Tarım Müdürlüğü yetkilileri devamlı olarak bize yardımcı oluyorlar. Onlara bir kez daha teşekkür ediyoruz. İnşallah, bu mütevazı bahçemiz yöre insanına iyi bir örnek olur ve tarımda verimlilik ve buna bağlı olarak ta kârlılık artar. En büyük amacım budur.TÜRKOĞLU İLÇESİNDE SOĞUK HAVA DEPOSU

Yıllık yüz bin tondan fazla meyve üretiminin sağlandığı Kahramanmaraş’ta, bölgenin en büyük ve donanımlı soğuk hava depolarından birisinin hayata geçirilmesiyle oluşturulan tesiste, yılda binlerce ton meyve muhafaza edilebiliyor.

4 bin 500 metrekarelik kapalı alan üzerinde inşa edilen tesis hakkında bilgiler veren Balcıoğlu; “Kentimiz çevresinde yılda 55 bin ton elma, 12 bin 500 ton kaysı ve bin 200 ton nar üretiliyor. Ama ne yazık ki yıllık tüketilen sebze ve meyvelerin yüzde 25’i çöpe gidiyor. Biliyoruz ki israf haramdır. Kur’an bize böyle emrediyor. Ama verilen rakam acı da olsa gerçek. O yiyemediğiniz meyveleri çöpe atamazsınız. Bir üzüm tanesi bir yılda meydana geliyor. Hele hele Afrika’da insanlar açlıktan kırılırken, bizim böyle bir lüksümüz yok. Biz bunları düşünürken, (bu meselede ne yapılabilir) bunun araştırmasına girdik, nihayetinde bu tesisi kurduk” diye konuştu.

60’lı yıllarda katıldığı bir fuarda ilk kez soğuk hava deposuyla karşılaşan babasının da böyle bir arzusu olduğunu dile getiren Balcıoğlu, 50 yıl sonra bu hayali gerçekleştirmenin de kendileri için mutluluk verici olduğunu dile getirdi. Balcıoğlu, şöyle konuştu:

“Babam fuarda soğuk hava deposunu gördükten sonra bize anlattı. ‘Meyveyi alıyorsun içeri koyuyorsun. Kışın kar yağarken insanlara üzüm yedirebiliyorsun’ dedi. Bunu söylediği yılda buzdolabı diye bir şey yok. Öyle bir mantık yok düşünün. Yani bu tesis babamın o arzusunu bugün yerine getirmek için yapılmış bir tesis.”

ATMOSFER KONTROLLÜ SOĞUK HAVA DEPOSU

Tesis hakkında teknik bilgiler de aktaran Balcıoğlu, havayı kontrol altına alıp meyvenin istenildiğinde oksijensiz, istenildiğinde karbondioksitsiz soğuk havanın ünitelere aktarılabildiğini söyledi. Balcıoğlu, sözlerini şöyle konuştu:

“Burası üretici firma tarafından ilk kez denemesi yapılan bir tesis ve her şey var. Arkada bir normal, 3 odamız soğuk hava deposu. Her biri yüzer ton kapasiteli. Atmosfer kontrollü diye tabir ettiğimiz bir oda var. Bu özelliğe Türkiye’deki soğuk hava depolarının yüzde 2’si sahip. Mesela bir odada elma var. Elma neyle olgunlaşır, oksijenle olgunlaşır. Biz havanın oksijenini dışarı atıyoruz. Oksijensiz havayı soğutup içeri veriyoruz. Bitkinin uyumasını sağlıyoruz. Yandaki oda da ne var, kayısı var, armut var. Neyle olgunlaşır atıyorum karbondioksitle olgunlaşır. Havanın karbondioksitini atıp, o odaya karbondioksit olmayan havayı soğutup veriyoruz. Her bir oda kendi başına bir işletme. Her biri yüzer ton kapasitesi olan bir tesis. Diğer yandan çilek ve kiraz çok nazlı iki meyve. Bu iki ürünün bir yerden bir yere hareket edebilmesi için ön soğutmaya girmesi gerekiyor. Çok hızlı bir şekilde soğumasını sağlıyor. Mesela ben zannediyordum ki biz meyveyi soğutuyoruz. Meğer önemli olan meyveyi soğutmak değil, çekirdeğin soğumasıymış. Onun da soğuması için çok hızlı bir şekilde çekirdeğe ulaşılması gerekiyor. Tüm bunlar bu tesiste sağlanabiliyor.”

Balcıoğlu, kılıç balığı korunmasının da yapılacağı tesiste, ilerleyen dönemde meyve suyu ve pekmez üretiminin de yapılacağını sözlerine ekledi.  

ÇABASAN’DAN ÖZEL NAR EKŞİSİ

Şahin Balcıoğlu daha sonraki günlerde ise yeni ürettikleri nar ekşisinin tanıtımını yapmıştı. Bundan yaklaşık bir yıl önce üreticilerden alınan meyvelerin satılamayanlarını değerlendirmek için suyunu çıkarmayı istediklerini belirten Balcıoğlu, nar ekşisinin de kaynatılmadan özel kazanlarda vakumlanarak hazır hale getirildiğini ifade etmiş, nar ekşisinin içinde hiçbir katkı olmadığına dikkat çekerek ürünün sağlık açısından da faydalı olduğunu belirtti.

Nar ekşisinin isim babası olan Şahin Balcıoğlu’nun oğlu Aykut Balcıoğlu ise yaptığı açıklama şunları dile getirdi: “Bu gün çocuk sahibi olmadan baba olmayı tattım ben. İlk defa bu kadar değer verdiğimiz, üzerinde çalıştığımız ürünümüz sizlere tanıttık. Bu ürünün her aşamasında biz çok çalıştık, ben de iş hayatına yeni atılmış biri olarak böyle tatlı bir telaş yaşadım. Bizim yöremizde genelde ‘eşgi’ deniliyor, nasıl bir isim bulabiliriz diye araştırırken nar eşkisi diye bir şey duydum. Ama herkes bunu bilmeyebilir diye düşündüm ve ihraç etme düşüncemiz olduğu için ‘Eshki’ yapalım ve bir yandan da okunması kolay olsun diye düşündük. S ve H harflerini birleştirerek Eshki yaptık.”

ÖRNEK YATIRIMCIDAN GÖKSUN’DA ÖRNEK BAHÇE

Kahramanmaraş’ın örnek işadamı Şahin Balcıoğlu, Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesine bağlı Ortatepe Köyü’nde 32 dönümlük bir alanda çevreye örnek bir yatırım olması amacı ile kiraz bahçesi oluşturdu. Bir grup basın mensubu ve yurtdışında okumakta olan oğlu Emre Balcıoğlu ile birlikte Ortatepe’ye giden Balcıoğlu, bahçeyi gezdirerek bilgiler verdi.

Bahçeyi, kendi öz kaynakları ile kurduğunu söyleyen ve insanların gelip bu bahçeyi görmesini, test etmesini, örnek teşkil etmesi ve özendirici olması bakımından, herkesin bundan daha büyüğünü, daha mükemmelini yapmasını isteyerek tavsiye eden Balcıoğlu; "Dolaşmadığım ülke, gitmediğim fuar kalmadı. Şunu gördüm ki, insanlar meyveyi çok tüketiyor ve seviyor. Ve farklı lezzetler, farklı aromalar arıyor. Daha iyi, daha kaliteli şeyler yetiştirmek için bu bahçeyi kurdum" dedi.

ÇİLEK, BÖĞÜRTLEN VE BAL DA VAR

Kiraz fidanları dikili bulunan bahçede çilek üretimi de yapılırken, bahçe kenarında ise böğürtlen fideleri yer alıyor. Ayrıca bahçe içine, değişik yerlere 60 adet de arı kovanı yerleştirmiş. Ancak şu anda kovanlar, arıların daha bol ve kaliteli bal yapabilmleri için daha yüksek yerlere konulmuş.  Kiraz Napolyon türü, fideleri de Isparta'dan gelme. Çilek fideleri de yerli. İnsanımızın organik tarım ürünleri yemesini istediği için bu tür yatırımlar yaptığını söyleyen Balcıoğlu, şunları söyledi:

“İnsanımız yıllardır tarımla uğraşıyor ama gerek bilgi eksikliği gerekse de gelir eksikliğinden dolayı verimlilik ve kârlılık ne yazık ki düşük kalıyor. Bizler de bu amaçla çevre üreticilere örnek olması hesabı ile bu bahçeyi oluşturduk. Kiraz, çilek, böğürtlen ve bal. İnşallah seneye kiraz almayı hesaplıyoruz. Yani; aynı yıl içerisinde üreticinin cebine 4 ayrı para girecek. Tarımı iyi yaparak kaliteli ürün ortaya koyanlar doğal olarak fazla para kazanıyor. Neden bizim üreticimiz de daha fazla kazanmasın ki. Ben tarımı çok seviyorum. Tekstilde adeta içerilere hapsolduk. Bizim kuşağımızdaki tekstilciler tarıma yönelerek bir anlamda doğayla yeniden buluşmalıdır. Rahat nefes almalıyız yani. Bu örnek bahçemizle ilgili olarak gerek KSÜ gerekse de İl ve İlçe Tarım Müdürlüğü yetkilileri devamlı olarak bize yardımcı oluyorlar. Onlara bir kez daha teşekkür ediyoruz. İnşallah, bu mütevazı bahçemiz yöre insanına iyi bir örnek olur ve tarımda verimlilik ve buna bağlı olarak ta kârlılık artar. En büyük amacım budur.TÜRKOĞLU İLÇESİNDE SOĞUK HAVA DEPOSU

Yıllık yüz bin tondan fazla meyve üretiminin sağlandığı Kahramanmaraş’ta, bölgenin en büyük ve donanımlı soğuk hava depolarından birisinin hayata geçirilmesiyle oluşturulan tesiste, yılda binlerce ton meyve muhafaza edilebiliyor.

4 bin 500 metrekarelik kapalı alan üzerinde inşa edilen tesis hakkında bilgiler veren Balcıoğlu; “Kentimiz çevresinde yılda 55 bin ton elma, 12 bin 500 ton kaysı ve bin 200 ton nar üretiliyor. Ama ne yazık ki yıllık tüketilen sebze ve meyvelerin yüzde 25’i çöpe gidiyor. Biliyoruz ki israf haramdır. Kur’an bize böyle emrediyor. Ama verilen rakam acı da olsa gerçek. O yiyemediğiniz meyveleri çöpe atamazsınız. Bir üzüm tanesi bir yılda meydana geliyor. Hele hele Afrika’da insanlar açlıktan kırılırken, bizim böyle bir lüksümüz yok. Biz bunları düşünürken, (bu meselede ne yapılabilir) bunun araştırmasına girdik, nihayetinde bu tesisi kurduk” diye konuştu.

60’lı yıllarda katıldığı bir fuarda ilk kez soğuk hava deposuyla karşılaşan babasının da böyle bir arzusu olduğunu dile getiren Balcıoğlu, 50 yıl sonra bu hayali gerçekleştirmenin de kendileri için mutluluk verici olduğunu dile getirdi. Balcıoğlu, şöyle konuştu:

“Babam fuarda soğuk hava deposunu gördükten sonra bize anlattı. ‘Meyveyi alıyorsun içeri koyuyorsun. Kışın kar yağarken insanlara üzüm yedirebiliyorsun’ dedi. Bunu söylediği yılda buzdolabı diye bir şey yok. Öyle bir mantık yok düşünün. Yani bu tesis babamın o arzusunu bugün yerine getirmek için yapılmış bir tesis.”

ATMOSFER KONTROLLÜ SOĞUK HAVA DEPOSU

Tesis hakkında teknik bilgiler de aktaran Balcıoğlu, havayı kontrol altına alıp meyvenin istenildiğinde oksijensiz, istenildiğinde karbondioksitsiz soğuk havanın ünitelere aktarılabildiğini söyledi. Balcıoğlu, sözlerini şöyle konuştu:

“Burası üretici firma tarafından ilk kez denemesi yapılan bir tesis ve her şey var. Arkada bir normal, 3 odamız soğuk hava deposu. Her biri yüzer ton kapasiteli. Atmosfer kontrollü diye tabir ettiğimiz bir oda var. Bu özelliğe Türkiye’deki soğuk hava depolarının yüzde 2’si sahip. Mesela bir odada elma var. Elma neyle olgunlaşır, oksijenle olgunlaşır. Biz havanın oksijenini dışarı atıyoruz. Oksijensiz havayı soğutup içeri veriyoruz. Bitkinin uyumasını sağlıyoruz. Yandaki oda da ne var, kayısı var, armut var. Neyle olgunlaşır atıyorum karbondioksitle olgunlaşır. Havanın karbondioksitini atıp, o odaya karbondioksit olmayan havayı soğutup veriyoruz. Her bir oda kendi başına bir işletme. Her biri yüzer ton kapasitesi olan bir tesis. Diğer yandan çilek ve kiraz çok nazlı iki meyve. Bu iki ürünün bir yerden bir yere hareket edebilmesi için ön soğutmaya girmesi gerekiyor. Çok hızlı bir şekilde soğumasını sağlıyor. Mesela ben zannediyordum ki biz meyveyi soğutuyoruz. Meğer önemli olan meyveyi soğutmak değil, çekirdeğin soğumasıymış. Onun da soğuması için çok hızlı bir şekilde çekirdeğe ulaşılması gerekiyor. Tüm bunlar bu tesiste sağlanabiliyor.”

Balcıoğlu, kılıç balığı korunmasının da yapılacağı tesiste, ilerleyen dönemde meyve suyu ve pekmez üretiminin de yapılacağını sözlerine ekledi.  

ÇABASAN’DAN ÖZEL NAR EKŞİSİ

Şahin Balcıoğlu daha sonraki günlerde ise yeni ürettikleri nar ekşisinin tanıtımını yapmıştı. Bundan yaklaşık bir yıl önce üreticilerden alınan meyvelerin satılamayanlarını değerlendirmek için suyunu çıkarmayı istediklerini belirten Balcıoğlu, nar ekşisinin de kaynatılmadan özel kazanlarda vakumlanarak hazır hale getirildiğini ifade etmiş, nar ekşisinin içinde hiçbir katkı olmadığına dikkat çekerek ürünün sağlık açısından da faydalı olduğunu belirtti.

Nar ekşisinin isim babası olan Şahin Balcıoğlu’nun oğlu Aykut Balcıoğlu ise yaptığı açıklama şunları dile getirdi: “Bu gün çocuk sahibi olmadan baba olmayı tattım ben. İlk defa bu kadar değer verdiğimiz, üzerinde çalıştığımız ürünümüz sizlere tanıttık. Bu ürünün her aşamasında biz çok çalıştık, ben de iş hayatına yeni atılmış biri olarak böyle tatlı bir telaş yaşadım. Bizim yöremizde genelde ‘eşgi’ deniliyor, nasıl bir isim bulabiliriz diye araştırırken nar eşkisi diye bir şey duydum. Ama herkes bunu bilmeyebilir diye düşündüm ve ihraç etme düşüncemiz olduğu için ‘Eshki’ yapalım ve bir yandan da okunması kolay olsun diye düşündük. S ve H harflerini birleştirerek Eshki yaptık.”

ÖRNEK YATIRIMCIDAN GÖKSUN’DA ÖRNEK BAHÇE

Kahramanmaraş’ın örnek işadamı Şahin Balcıoğlu, Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesine bağlı Ortatepe Köyü’nde 32 dönümlük bir alanda çevreye örnek bir yatırım olması amacı ile kiraz bahçesi oluşturdu. Bir grup basın mensubu ve yurtdışında okumakta olan oğlu Emre Balcıoğlu ile birlikte Ortatepe’ye giden Balcıoğlu, bahçeyi gezdirerek bilgiler verdi.

Bahçeyi, kendi öz kaynakları ile kurduğunu söyleyen ve insanların gelip bu bahçeyi görmesini, test etmesini, örnek teşkil etmesi ve özendirici olması bakımından, herkesin bundan daha büyüğünü, daha mükemmelini yapmasını isteyerek tavsiye eden Balcıoğlu; "Dolaşmadığım ülke, gitmediğim fuar kalmadı. Şunu gördüm ki, insanlar meyveyi çok tüketiyor ve seviyor. Ve farklı lezzetler, farklı aromalar arıyor. Daha iyi, daha kaliteli şeyler yetiştirmek için bu bahçeyi kurdum" dedi.

ÇİLEK, BÖĞÜRTLEN VE BAL DA VAR

Kiraz fidanları dikili bulunan bahçede çilek üretimi de yapılırken, bahçe kenarında ise böğürtlen fideleri yer alıyor. Ayrıca bahçe içine, değişik yerlere 60 adet de arı kovanı yerleştirmiş. Ancak şu anda kovanlar, arıların daha bol ve kaliteli bal yapabilmleri için daha yüksek yerlere konulmuş.  Kiraz Napolyon türü, fideleri de Isparta'dan gelme. Çilek fideleri de yerli. İnsanımızın organik tarım ürünleri yemesini istediği için bu tür yatırımlar yaptığını söyleyen Balcıoğlu, şunları söyledi:

“İnsanımız yıllardır tarımla uğraşıyor ama gerek bilgi eksikliği gerekse de gelir eksikliğinden dolayı verimlilik ve kârlılık ne yazık ki düşük kalıyor. Bizler de bu amaçla çevre üreticilere örnek olması hesabı ile bu bahçeyi oluşturduk. Kiraz, çilek, böğürtlen ve bal. İnşallah seneye kiraz almayı hesaplıyoruz. Yani; aynı yıl içerisinde üreticinin cebine 4 ayrı para girecek. Tarımı iyi yaparak kaliteli ürün ortaya koyanlar doğal olarak fazla para kazanıyor. Neden bizim üreticimiz de daha fazla kazanmasın ki. Ben tarımı çok seviyorum. Tekstilde adeta içerilere hapsolduk. Bizim kuşağımızdaki tekstilciler tarıma yönelerek bir anlamda doğayla yeniden buluşmalıdır. Rahat nefes almalıyız yani. Bu örnek bahçemizle ilgili olarak gerek KSÜ gerekse de İl ve İlçe Tarım Müdürlüğü yetkilileri devamlı olarak bize yardımcı oluyorlar. Onlara bir kez daha teşekkür ediyoruz. İnşallah, bu mütevazı bahçemiz yöre insanına iyi bir örnek olur ve tarımda verimlilik ve buna bağlı olarak ta kârlılık artar. En büyük amacım budur.TÜRKOĞLU İLÇESİNDE SOĞUK HAVA DEPOSU

Yıllık yüz bin tondan fazla meyve üretiminin sağlandığı Kahramanmaraş’ta, bölgenin en büyük ve donanımlı soğuk hava depolarından birisinin hayata geçirilmesiyle oluşturulan tesiste, yılda binlerce ton meyve muhafaza edilebiliyor.

4 bin 500 metrekarelik kapalı alan üzerinde inşa edilen tesis hakkında bilgiler veren Balcıoğlu; “Kentimiz çevresinde yılda 55 bin ton elma, 12 bin 500 ton kaysı ve bin 200 ton nar üretiliyor. Ama ne yazık ki yıllık tüketilen sebze ve meyvelerin yüzde 25’i çöpe gidiyor. Biliyoruz ki israf haramdır. Kur’an bize böyle emrediyor. Ama verilen rakam acı da olsa gerçek. O yiyemediğiniz meyveleri çöpe atamazsınız. Bir üzüm tanesi bir yılda meydana geliyor. Hele hele Afrika’da insanlar açlıktan kırılırken, bizim böyle bir lüksümüz yok. Biz bunları düşünürken, (bu meselede ne yapılabilir) bunun araştırmasına girdik, nihayetinde bu tesisi kurduk” diye konuştu.

60’lı yıllarda katıldığı bir fuarda ilk kez soğuk hava deposuyla karşılaşan babasının da böyle bir arzusu olduğunu dile getiren Balcıoğlu, 50 yıl sonra bu hayali gerçekleştirmenin de kendileri için mutluluk verici olduğunu dile getirdi. Balcıoğlu, şöyle konuştu:

“Babam fuarda soğuk hava deposunu gördükten sonra bize anlattı. ‘Meyveyi alıyorsun içeri koyuyorsun. Kışın kar yağarken insanlara üzüm yedirebiliyorsun’ dedi. Bunu söylediği yılda buzdolabı diye bir şey yok. Öyle bir mantık yok düşünün. Yani bu tesis babamın o arzusunu bugün yerine getirmek için yapılmış bir tesis.”

ATMOSFER KONTROLLÜ SOĞUK HAVA DEPOSU

Tesis hakkında teknik bilgiler de aktaran Balcıoğlu, havayı kontrol altına alıp meyvenin istenildiğinde oksijensiz, istenildiğinde karbondioksitsiz soğuk havanın ünitelere aktarılabildiğini söyledi. Balcıoğlu, sözlerini şöyle konuştu:

“Burası üretici firma tarafından ilk kez denemesi yapılan bir tesis ve her şey var. Arkada bir normal, 3 odamız soğuk hava deposu. Her biri yüzer ton kapasiteli. Atmosfer kontrollü diye tabir ettiğimiz bir oda var. Bu özelliğe Türkiye’deki soğuk hava depolarının yüzde 2’si sahip. Mesela bir odada elma var. Elma neyle olgunlaşır, oksijenle olgunlaşır. Biz havanın oksijenini dışarı atıyoruz. Oksijensiz havayı soğutup içeri veriyoruz. Bitkinin uyumasını sağlıyoruz. Yandaki oda da ne var, kayısı var, armut var. Neyle olgunlaşır atıyorum karbondioksitle olgunlaşır. Havanın karbondioksitini atıp, o odaya karbondioksit olmayan havayı soğutup veriyoruz. Her bir oda kendi başına bir işletme. Her biri yüzer ton kapasitesi olan bir tesis. Diğer yandan çilek ve kiraz çok nazlı iki meyve. Bu iki ürünün bir yerden bir yere hareket edebilmesi için ön soğutmaya girmesi gerekiyor. Çok hızlı bir şekilde soğumasını sağlıyor. Mesela ben zannediyordum ki biz meyveyi soğutuyoruz. Meğer önemli olan meyveyi soğutmak değil, çekirdeğin soğumasıymış. Onun da soğuması için çok hızlı bir şekilde çekirdeğe ulaşılması gerekiyor. Tüm bunlar bu tesiste sağlanabiliyor.”

Balcıoğlu, kılıç balığı korunmasının da yapılacağı tesiste, ilerleyen dönemde meyve suyu ve pekmez üretiminin de yapılacağını sözlerine ekledi.  

ÇABASAN’DAN ÖZEL NAR EKŞİSİ

Şahin Balcıoğlu daha sonraki günlerde ise yeni ürettikleri nar ekşisinin tanıtımını yapmıştı. Bundan yaklaşık bir yıl önce üreticilerden alınan meyvelerin satılamayanlarını değerlendirmek için suyunu çıkarmayı istediklerini belirten Balcıoğlu, nar ekşisinin de kaynatılmadan özel kazanlarda vakumlanarak hazır hale getirildiğini ifade etmiş, nar ekşisinin içinde hiçbir katkı olmadığına dikkat çekerek ürünün sağlık açısından da faydalı olduğunu belirtti.

Nar ekşisinin isim babası olan Şahin Balcıoğlu’nun oğlu Aykut Balcıoğlu ise yaptığı açıklama şunları dile getirdi: “Bu gün çocuk sahibi olmadan baba olmayı tattım ben. İlk defa bu kadar değer verdiğimiz, üzerinde çalıştığımız ürünümüz sizlere tanıttık. Bu ürünün her aşamasında biz çok çalıştık, ben de iş hayatına yeni atılmış biri olarak böyle tatlı bir telaş yaşadım. Bizim yöremizde genelde ‘eşgi’ deniliyor, nasıl bir isim bulabiliriz diye araştırırken nar eşkisi diye bir şey duydum. Ama herkes bunu bilmeyebilir diye düşündüm ve ihraç etme düşüncemiz olduğu için ‘Eshki’ yapalım ve bir yandan da okunması kolay olsun diye düşündük. S ve H harflerini birleştirerek Eshki yaptık.”

ÖRNEK YATIRIMCIDAN GÖKSUN’DA ÖRNEK BAHÇE

Kahramanmaraş’ın örnek işadamı Şahin Balcıoğlu, Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesine bağlı Ortatepe Köyü’nde 32 dönümlük bir alanda çevreye örnek bir yatırım olması amacı ile kiraz bahçesi oluşturdu. Bir grup basın mensubu ve yurtdışında okumakta olan oğlu Emre Balcıoğlu ile birlikte Ortatepe’ye giden Balcıoğlu, bahçeyi gezdirerek bilgiler verdi.

Bahçeyi, kendi öz kaynakları ile kurduğunu söyleyen ve insanların gelip bu bahçeyi görmesini, test etmesini, örnek teşkil etmesi ve özendirici olması bakımından, herkesin bundan daha büyüğünü, daha mükemmelini yapmasını isteyerek tavsiye eden Balcıoğlu; "Dolaşmadığım ülke, gitmediğim fuar kalmadı. Şunu gördüm ki, insanlar meyveyi çok tüketiyor ve seviyor. Ve farklı lezzetler, farklı aromalar arıyor. Daha iyi, daha kaliteli şeyler yetiştirmek için bu bahçeyi kurdum" dedi.

ÇİLEK, BÖĞÜRTLEN VE BAL DA VAR

Kiraz fidanları dikili bulunan bahçede çilek üretimi de yapılırken, bahçe kenarında ise böğürtlen fideleri yer alıyor. Ayrıca bahçe içine, değişik yerlere 60 adet de arı kovanı yerleştirmiş. Ancak şu anda kovanlar, arıların daha bol ve kaliteli bal yapabilmleri için daha yüksek yerlere konulmuş.  Kiraz Napolyon türü, fideleri de Isparta'dan gelme. Çilek fideleri de yerli. İnsanımızın organik tarım ürünleri yemesini istediği için bu tür yatırımlar yaptığını söyleyen Balcıoğlu, şunları söyledi:

“İnsanımız yıllardır tarımla uğraşıyor ama gerek bilgi eksikliği gerekse de gelir eksikliğinden dolayı verimlilik ve kârlılık ne yazık ki düşük kalıyor. Bizler de bu amaçla çevre üreticilere örnek olması hesabı ile bu bahçeyi oluşturduk. Kiraz, çilek, böğürtlen ve bal. İnşallah seneye kiraz almayı hesaplıyoruz. Yani; aynı yıl içerisinde üreticinin cebine 4 ayrı para girecek. Tarımı iyi yaparak kaliteli ürün ortaya koyanlar doğal olarak fazla para kazanıyor. Neden bizim üreticimiz de daha fazla kazanmasın ki. Ben tarımı çok seviyorum. Tekstilde adeta içerilere hapsolduk. Bizim kuşağımızdaki tekstilciler tarıma yönelerek bir anlamda doğayla yeniden buluşmalıdır. Rahat nefes almalıyız yani. Bu örnek bahçemizle ilgili olarak gerek KSÜ gerekse de İl ve İlçe Tarım Müdürlüğü yetkilileri devamlı olarak bize yardımcı oluyorlar. Onlara bir kez daha teşekkür ediyoruz. İnşallah, bu mütevazı bahçemiz yöre insanına iyi bir örnek olur ve tarımda verimlilik ve buna bağlı olarak ta kârlılık artar. En büyük amacım budur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum