Komşuda yaz sıcak geçecek
ALB Forex Araştırma Uzmanı Eda Önder 2015 yılının başından bu yana küresel piyasaların gündemine oturan Yunanistan’ın borç görüşmelerini ve etkilerini değerlendirdi. Kemer sıkma önlemlerini sona erdireceğini söyleyerek seçimi kazanan Tsipras’ın kreditörlere sunduğu son teklifin Yunan parlamentosunun engeline takılabileceğini söyleyen Önder, “Tsipras, kendi partisi de dahil olmak üzere tüm parlamentoyu, anlaşma için ikna etmek durumunda. Aksi durumda, bu yaz Yunanistan’da siyasi risk ifadesini de
ALB Forex Araştırma Uzmanı Eda Önder’in değerlendirmesi:Geçtiğimiz hafta sonu Yunanistan Başbakanı Tsipras tarafından sunulan yeni teklif uzlaşı umutlarını yeşertti. Her ne kadar net bir uzlaşı sinyali gelmemiş olsa da, anlaşma zeminini hazırlayabilecek ileriye yönelik olumlu bir adım olarak algılandı.
Piyasaların nabzını zayıflatan teklifin ardından, Yunanistan’ın eurodan çıkış spekülasyonlarının şimdilik önü kesildi. Söz konusu teklifte; vergilerin ve emeklilik yaşının artırılması gibi Yunanistan’ın yumuşak karnı diyebileceğimiz konular yer alıyor.
Anlaşmaya dair umutlar yeşermiş olsa da, Yunanistan’ın Haziran sonunda IMF’ye 1,6 milyar Euro tutarındaki ödemesini sağlayacak kaynağı, halen yok. Geçtiğimiz hafta, IMF Başkanı Lagarde 30 Haziran’da ödeme yapılmaz ise Yunanistan’ı iflas etmiş sayacaklarını ve Kurtarma Fonu’nda kalan 7,2 milyar euroluk kredi diliminin iptal olacağını açıklamıştı. Eurogroup başkanı ise Yunanistan için eurodan çıkışa doğru yol aldığını söylemiş olsa da mevcut kurtarma programının uzatılması konusunu da gündeme getirmişti.
5 aydır süre gelen görüşmelerde sona yaklaşılırken, tarafların son anda karşılıklı tavizlerle bir anlaşmaya varmalarını daha olası görüyoruz. Anlaşmanın sağlanması piyasalara ancak kısa süreliğine rahat bir nefes aldırabilir. Çünkü konu uzlaşma ile sınırlı değil. Yunanistan’ın Ağustos sonuna kadar ödemesi gereken dış borç tutarı 10 milyar Euro (2 milyar 147 milyon eurosu IMF’ye ait). Bununla birlikte aynı dönem içerisinde Yunanistan’ın yumuşak karnı olan 2 milyar Euro tutarında memur ve emekli maaş ödemesi bulunuyor. Görüldüğü üzere Avrupa Kurtarma Fonu’nda kalan 7,2 milyar Euro Yunanistan’ı su yüzüne çıkaramıyor. Bununla birlikte, kurtarma programının uzatılıp uzatılmayacağı da büyük bir soru işareti olarak karşımıza çıkıyor.
Ülke ekonomisine dair tablo iç açıcı görünmezken, Yunanistan’da siyasi cepheden de sesler yükselmeye başladı. Kemer sıkma önlemlerini sona erdireceğini söyleyerek seçimi kazanan Tsipras’ın kreditörlere sunduğu son teklif, Yunan parlamentosunun engeline takılacak gibi görünüyor. Tsipras, kendi partisi de dahil olmak üzere tüm parlamentoyu, söz konusu anlaşma için ikna etmek durumunda. Parlamento içerisinde 162 sandalyesi olan Tsipras’ın söz konusu 149 sandalyeden yaklaşık 30’unun taviz vermeye sıcak bakmadığı şimdiden biliniyor. Dolayısıyla Tsipras’ı başta kendi bünyesindeki milletvekilleri olmak üzere muhalefeti ikna etmeye çalışacağı zor bir süreç bekliyor. Syriza partisi milletvekillerinden Aleksis Mitropoulos’un "Bu programın parlamentodan geçmesinin zor olduğuna inanıyorum" ifadesi de Tsipras’ın işinin oldukça zor olduğunun bir göstergesi. Eğer Tsipras kendi içerisindeki kayıpları muhalefetle kapatamazsa, bu yaz Yunanistan’da siyasi risk ifadesini de telaffuz etmeye başlayabiliriz gibi görünüyor.
Yunanistan’ın eurodan çıkış ihtimalinin 2011 yılından sonra yeniden telaffuz edilmiş olması bile piyasaları tedirgin etmeye yetti. En kötü senaryo Yunanistan eurodan çıkarsa faturası 2011’de konuşulduğu kadar ağır olur mu? Olmaz diye düşünüyoruz. Çünkü geçmişten ders çıkarak Avrupa Birliği ekonomi yönetimi birden çok yapısal tedbir uygulamaya koydu. 9 Mart tarihinden bu yana devam eden parasal genişlemenin dışında; uzun vadeli likidite finansmanı (LTRO/T-LTRO) ve Avrupa Kurtarma Fonu (ESF) gibi uygulamalar mevcut. Ancak yine de olası kötü senaryonun bulaşıcı etkisi, göz ardı edilmemeli. Diğer bölge ekonomilerine bakıldığında, İspanya’da işsizlik oranı %23, İtalya’da büyüme %0 ve kamu borç stokunun GSYİH’ya oranı ise %136. Yunanistan’ın eurodan çıkması halinde halihazırda makro göstergeleri çok da güçlü olmayan ve IMF yardımına ihtiyaç duyan bölge ekonomilerinde borçlanma maliyetleri, rekor artışlar gösterebilir.
Komşudaki gelişmelerin bize yansımasına gelince, sınır komşusu olmamıza rağmen iki ülke arasındaki ticaret hacminin büyük olmaması nedeniyle Türkiye’nin ticaret verileri için risk söz konusu değil. Ancak Yunanistan’ın eurodan çıkmasının etkileri küresel borsalarda yakından hissedilecek olup, ilk şok etkisi ile birlikte yatırımcılar Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde yatırım yapmaktan kaçınabilirler.
YORUMLAR