"Medeniyetimizin Keşfi: Kudüs"
Kahramanmaraş Gençlik Merkezi ve Fatih Çok Programlı Anadolu Lisesi işbirliği ile öğrencilere yönelik “Medeniyetimizin Keşfi: Kudüs” konulu bir seminer gerçekleştirildi.
Semineri Gençlik Merkezi Gençlik Lideri Meltem YAKAR gerçekleştirdi. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yürüttüğü proje kapsamında Türkiye genelinde Gençlik Liderleri Kudüs’e gezi düzenledi. Kahramanmaraş’tan bu geziye katılam Meltem YAKAR gözlemlerini öğrenciler ile paylaşarak Kudüs ile ilgili farkındalık oluşturmaya çalıştı. YAKAR seminerde kısaca şunları söyledi: “Kudüs, Hz İbrahim'in yaşadığı topraklar, Hz Yakub'un, oğlu Hz Yusuf’un hasretiyle ağlamaktan gözlerini kaybettiği yer, Hz İsa'nın Hz Meryem tarafından dünyaya getirildiği yer, Hz İsa'nın son yemek yediği yer… Hz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellemin Mekke'den Mescid-i Aksa'ya, oradan da miraca yükseltildiği yer. Allah, Kudüs'ün, Mescid-i Aksa'nın değerini arttırmak için Efendimizi Miraç'a oradan yükseltmiştir. İsra Suresi 1: “Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescid-i Haram'dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” Hz Ömer döneminde Kudüs fethedildiğinde müthiş bir din özgürlüğü verilir halka. İnsanlara güven içerisinde yaşayacaklarına dair teminat verilir. Kudüs işgal altındayken gülmeyen Padişah Sultan Süleyman. Şuan Müslüman bir ülke Filistin, ancak ezan sesi hoparlörlerden verilmiyor. Yahudi Theodor Hertzel ve Haham Moşe Levi II. Abdülhamid’den Kudüs’ü istiyorlar. “Yahûdîler, Osmanlının tüm borçlarını ödeyecek. Osmanlı Devletine büyük mâlî yardımda bulunacaklar. Sultan Abdülhamîd Hân’ın siyâsetini Avrupa’da destekleyecekler. Yahûdîler, Osmanlı Devletinde inşâ edilecek savaş üslerinin parasını ödeyecekler.” Tahsin Paşa’nın hâtıralarına göre, Sultan Abdülhamîd Hân bu teklifler karşısında çok hiddetlendi ve yüksek sesle: “Dünyânın bütün devletleri ayağıma gelse ve bütün hazînelerini kucağıma dökseler, size bir karış yer vermem. Ecdadımızın ve milletimizin kanıyla elde edilen bir vatan, para ile satılamaz!” demiştir. Davamızın peşinden gitmiyoruz maalesef. Siyonistler boş durmuyor, milim milim adımlarla İslam dünyasına giriyorlar. İsrail kurulduğundan beri sürekli olarak işgal siyasetiylr bir genişleme politikası güdüyor. Filistinlileri, milyonlarca insanı küçücük mahallelere, şehirlere sıkıştırıyor. İsrail'in bayrağında iki çizgi vardır. Biliyor musunuz manasını? Biri Nil Nehri’ni diğeri Fırat Nehri'ni simgeler. Nil ile Fırat arası kutsal kitaba göre Yahudiler için vaat edilmiş topraklardir. Ve bu vadedilmiş toprakların bir kısmı şu anki Türkiye sınırları içerisinde .Uzun vadeli hedefleri vaat edilmiş toprakları ele geçirmektir. İsrail'de Yahudiler için kutsal olan Ağlama Duvarı var. Onun önünde uzun uzun ağlarlar. Neden biliyor musunuz? Kaybettikleri Süleyman Mabedi’ni bulmaya çalışıyorlar. Onların inancına göre Süleyman Mabedi’ni bulup yeniden inşa ettiklerinde Allah onlara yeryüzünde hakimiyeti yeniden verecek. Filistin sokaklarının her yerinde barikatlar var. İsrailli askerler her köşe başını tutmuşlar. Filistin sokaklarında esnaflarla tanıştık. Dükkanlarını Filistin ve Türkiye bayraklarıyla süslemişler. Türkiye'ye çok özel bir sevgileri söz konusu. Bütün dünya bizi yalnız bırakırken Türkiye hep yanımızda oldu dediler. Kudüs'te Zeytindağı denilen bir bölge söz konusu. Yahudi inancına göre kıyamet günü Sırat Köprüsü Zeytindağı ile şu anki Mescid-i Aksa'nın bulunduğu bölge arasında kurulacak. Mezarı bu bölgede olanlar Sırat Köprüsü’nden beklemeden geçecekler. Cennete ilk girecek olanlar onlar olacak. Ve biliyor musunuz oraya gömülmek için milyonlarca dolar para harcıyorlar. Bundan 23 yıl önce, 25 Şubat 1994'ün Ramazan ayında, işgalci Siyonistler tarafından Filistin'in El Halil kentinde büyük bir katliam gerçekleştirildi. El Halil'deki Hz. İbrahim Camii'nde sabah namazında gerçekleştirilen, 67 Müslümanın katledildiği ve 300'e yakın kişinin yaralandı.Bu olaydan hemen sonra İsrail hükümeti camii ibadete kapatır güvenlik gerekçesiyle. İsrail müslümanlara ait olan mekanları bu ve buna benzer nedenlerle sürekli ibadete kapatıyor. El-Halil kentinde Hz İbrahim ve çocuklarının makamı var. Ve Filistin'deki utanç duvarı. İsrail hükümeti işgal hareketine devam ederken sürekli Filistinlilerin
mahallelerine duvarlar örüyor ve bu duvarın uzunluğu uzun vadede 760 kilometreyi bulacak . Akrabalarınızdan ayrı düşüyorsunuz. Duvarın öbür tarafına geçmeniz mümkün değil. Hasbelkader duvara aşmaya çalışırken bir kurşuna hedef olabilirsiniz. Kudüs Hz Davud'un temeli, Hz İsa'nın beşiği, Hazreti Ömer'in fethi, Selahattin Eyyubi'nin hediyesi. Anlatılır ki Halepli mahir bir marangoz, Kudüs’ün fethinden çok önce, daha Selahaddin Eyyubî 5-6 yaşlarında iken haçlıların elindeki Kudüs’de bulunan Mescid-i Aksa’ya konmak üzere dillere destan bir minber yaptı.Bu ideali imkânsız gören biri, marangoza şöyle der: -İyi de bunu, yerine kim koyacak? -Benim elimden bu geliyordu, yaptım. Bir yiğit çıkar, bu minberi Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya yerleştirir. Selahaddin o günlerde Tikrit sokaklarında oynayan bir çocuktu. Yıllar sonra Kudüs’ü fethedince Halepli marangozun yaptığı minberi ve ona verdiği sözü hatırladı. Minberi getirtip Mescid-i Aksa’ya yerleştirdi. Unutmayınız ki Kudüs'e hakim olan Ortadoğu'ya, Ortadoğu'ya hakim olan tüm dünyaya hakim olur!” Seminer sonrası Gençlik Lideri Meltem YAKAR Fatih Çok Programlı Anadolu Lisesi idare, öğretmen ve öğrencilerine teşekkür etti. Öğrencilerimiz Gamze BAĞRIAÇIK ve Nazmiye KURT’a tuttukları notlar için teşekkür ederiz.
YORUMLAR