Sularda kimyasal bir sıkıntı yok...

Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. İrfan Şencan, Kahramanmaraş'ta "içme suyundan zehirlenme" iddiasına ilişkin, "Sularda kimyasal bir sıkıntı yok. Ancak bakteriyel, mikrobiyal kirlenme var. Kirlenmenin noktasının da su kuyuları olduğu tespit edildi. Kirlenme su kuyularında olduğu için şehrin tamamı neredeyse etkilenmiş durumda." dedi

Elbistan Kaymakamlığında, Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, ElbistanKaymakamı Tuncay Akkoyun, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. İrfan Şencan, Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Kurum Başkanı Prof. Dr. Alper Cihan veKahramanmaraş Su ve Kanalizasyon İdaresi (KASKİ) Genel Müdürü Mustafa Altunok basın toplantısı düzenledi.

Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. İrfan Şencan, burada yaptığı konuşmada, hastalardan alınan örneklerden ishale yol açan faktörün bazı ekolik türleriyle noro virüs denilen bakteri ve virüslerin birlikte olduğunu tespit ettiklerini söyledi.

Bu virüslerin hızla yayılarak çok fazla kişiyi etkileyebildiğini vurgulayan Şencan, şu değerlendirmede bulundu: 

"Virüs doğrudan içme suyuyla alınabildiği gibi mikrop almış birisinin yemek hazırlarken yemekte bulaştırması, tokalaşma, öpüşme veya el yıkamadan yapılacak her türlü yakın temas ile de bulaşmanın devam edebileceğini vurgulamak isterim. Sorunun tespiti açısından hem de kuyulardan alınan suların analizleri tamamlandı. Sularda kimyasal bir sıkıntı yok. Ancak bakteriyel, mikrobiyal kirlenme var. Kirlenmenin noktasının da su kuyuları olduğu tespit edildi. Kirlenme su kuyularında olduğu için şehrin tamamı neredeyse etkilenmiş durumda. Ancak klorlaması daha iyi yürüyen deponun beslendiği alanda daha az, diğer tarafta biraz daha fazla olmak üzere. Yani şu anda hastalara yapılan analizlerde etkenin ne olduğu belli. Kirliliğin kaynağı net. Su kuyuları."

Şencan, su kaynağındaki kirlenmeyi durdurma işleminin sürdüğünü, şebekeye verilen suyun klorlanmasına devam edildiğini, bunu anlık olarak takip ettiklerini dile getirdi. Şencan, mikrobun şebekeden temizlenmesi için kloru biraz daha yüksek vermeye devam edeceklerini belirtti.

Kloru bir ara çok daha yüksek seviyeye çıkararak şebekeyi tamamen dezenfekte etmiş olacaklarını ifade eden Şencan, "Bu en yüksek düzeyi verdiğimizde temizlik dışında kullanılmamasını vatandaşlarımıza ilan edeceğiz. Temizlik maksadıyla kullanılabilir ama içme maksadıyla kullanılmaması gerekiyor. Büyükşehir hazır su dağıtmaya devam ediyor. İçme maksatlı kapalı su kullanmalıyız. Kaynatılmış su ve yeşil sebzelerin yıkanmasındasirkeli suda uzun süre bekletme yapmalıyız." diye konuştu.

Şencan, salgının önüne geçilebilmesi için mutlaka sabun ve su ile ellerin temizlenmeye devam edilmesi gerektiğini, her türlü bulaş riski olan ve hasta kişilerle temastan sonra ellerin iyice yıkanması gerektiğini vurguladı.

Hasta sevkine ilişkin değerlendirmede bulunan Şencan, şöyle dedi: 

"Suda sebep ortadan kaldırıldıktan sonra da hasta sayısı azalarak ama bir süre daha devam edecektir. Bu 10 güne kadar uzar. Günlük hasta sayımız bakımından önceki günkü rakamlar dün iki, üç katına yükseldi. Bugün dünkü rakamların üçte birleri civarına indi günlük hasta sayımız. Yeni hastalar bu kişisel bulaş yoluyla devam edecek ancak su kaynağından bulaşma, içmediğimiz için durdurulmuş durumda. Kaynak temizlendiği için belli bir süre sonra kullanmaya açılacak. Kullanmaya açıldığında su anlık kontrollerden sonra ne zaman içileceği duyurulacak. Bu süre en fazla bir hafta kadar alabilir. Ancak bizden içmek için duyurunun beklenmesinde faydalar var."

"32 bin hasta başvurdu"

Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Kurum Başkanı Prof. Dr. Alper Cihan da 3 günde 32 bin hastanın hastanelere başvurduğunu aktardı.

Hasta sayısının çok olmasının yoğun bir hizmet yüküyle karşılaşılmasına yol açtığına dikkati çeken Cihan, şunları belirtti: 

"Ani bir ilaç, serum ve malzeme olmaması için de bölgedeki tüm sağlık malzeme ihtiyaçları ve eczane seferber edilmiş, il dışından da ciddi sayıda serum, ilaç, serum askısı gibi çok ciddi sağlık malzemesi transferi yapılmıştır. 3 gün içinde 32 bin hasta karşılamak bu ülkenin ne kadar güçlü idari bir sistemi ve sağlık sistemine sahip olduğunu göstermektedir. Sevindirici olan 32 bin hastanın yüzde 80'i ayakta tedavi edilmiş, yüzde 20'si de gözleme alınmış hastalardır. Çok şükür ki ağır hastamız yoktur. 69 hastamız yatmaktadır. İl dışına da 3 hastamız sevk edilmiştir. Onların da ağır olmadığı bilgileri teyit edilmiştir."

Cihan, hastaların 2 ile 6 saat arasında gözlemli tedavi sonrasında rahatladıklarını, normal hayata devam ettiklerini de gözlemlediklerini sözlerine ekledi.