Suriyeli Çocuklar İçin Özel Ortam Oluşturuluyor
Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Aytekin, 13-18 yaş arası Suriyeli çocuklar için de kamplar bünyesinde özel ortamların kurulacağını söyledi.
Çocuk dayanışma kuruluna mensup çocuklar tarafından hazırlanan yıllık eylem planı kapsamında, ülkemizde kamp dışında yaşayan Suriyeli çocukların durumlarının değerlendirilmesine yönelik çalışma Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve UNİCEF Türkiye temsilciliği işbirliğinde Hatay, Gaziantep, Mardin, Adıyaman, Osmaniye, Adana, Kahramanmaraş, Kilis, Mersin ve Şanlıurfa illerindeki yetkililerin katılımı ile 'Kamp Dışında Yaşayan Suriyeli Çocuklara Yönelik Durum Değerlendirme Toplantısı' yapıldı. Dedeman Otel'de yapılan toplantıya Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Temindar Aytekin, Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci, Aile ve Sosyal Politikalar Şanlıurfa İl Müdürü Murat Demirkol ve çok sayıda yetkili katıldı.
'KAMPTA İMKÂNLAR MEVCUT'
Toplantının başında konuşan Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Temindar Aytekin kamplarda ve kamp dışında kalan Suriyeli çocuklarının farklı olduğunu, kampta kalan çocukların diğer çocuklara göre daha şanslı olduğunu söyledi. Aytekin, "Şu anda Suriye'den ülkemize gelen mülteci sayısı bir milyonu aşmış durumda. Bunlardan da neredeyse üçte biri Şanlıurfa'da. Gelen Suriyelilerin iki gruba ayrıldığını biliyoruz. Bir grup kamp ortamında yaşıyor, bir diğer grup ise farklı şehirlerde daha çok kiraladıkları konutlarda ve sağlıksız ortamda yaşıyor. Bizim kamplarımız gerek yetişkinler ve gerek çocuklar için oldukça iyi durumda. Bütün fiziki imkânlar sağlandığı gibi eğitim, sağlık, çocuklar için kreş imkânı mevcut. Asıl sıkıntılı grup kamp ortamı dışında şehirlerde yaşayan gruptur. Bunların kamp imkânında sağlanan imkânlar düzeyinde yararlanmaları biraz zor" dedi.
'Urfa'DA DA YENİ UYGULAMA BAŞLATILABİLİR'
"Kamp ortamında yaşayan bütün çocukların eğitim imkânı var" diyen Aytekin, kamp dışında kalan ve sağlıksız koşulda yaşayan çocuk grubu için aynı şeyin söz konusu olmadığını kaydetti. Aytekin şunları kaydetti: "Bu çocukların problemlerinin ve bakımının kuruluş bakımından sağlanması amacıyla bir proje yürütüyoruz şu anda. GAP idaresiyle birlikte başlattığımız bir proje ve bunun ilk uygulamasını Adana'da başlattık. Uygulamamız şöyle:0-12 yaş grubu öz bakımını yapamayacak durumda olanlarla alakalı olarak tespit ettiğimiz çocukları kendi bakım kuruluşlarımıza alıyoruz. Yurtlar, yuvalar, evler vesaire. 13-18 yaş grubu kendi öz bakımını yapabilecek daha üst yaş grubuna ise mevcut kamp ortamlarında bunların bakımının yapılabileceği özel ortamlar oluşturuyoruz ve bizim uzman personelimizin gözetiminde bunların bakımı sağlanıyor. Bunun ilk uygulamasını Adana'da başlattık. Adana'da fiziki mekân düzenlemesi tamamlandı. Gerekli personel temin edildi. Önümüzdeki hafta çocuk kabulüne başlıyoruz. Yaklaşık 30 çocuk kapasiteli bir mekân oluşturduk. Eğer bu uygulama başarılı olursa diğer illerimizde belki ikincisini Urfa'da yaparız. Bunun dışında Gaziantep olsun, Kilis olsun bütün buradaki kamplarda açmayı düşünüyoruz."
KÜÇÜK: SAVAŞIN MAĞDURU ÇOCUKLAR
Her savaşın en büyük mağdurunun ilk önce kadınlar ve çocuklar olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük ise Suriyeli çocukların çok büyük travmalar yaşadığını ve bunun önüne ancak eğitimle geçilebileceğini dile getirdi. Küçük, "Bir tespihin ipinin kopması ve tanelerinin dağılması gibi aileler, çocuklar dağıldı. Onlar bir zorluk içinde yaşıyor. Bir imtihan içinde yaşıyor. Acaba bu zorlukla yaşayan insanlar ne yapıyor? İlimizde 200 binin üzerinde Suriyeli misafirimiz var. Onlara gerçekten devlet olarak da millet olarak da en yakın ilgi ve alakayı göstermeye çalışıyoruz. Çadır kentlerde gösteriliyor, şehirde gösteriliyor. Benim kanaatimce en önemli husus şu, özellikle çocuklar bakımından söylüyorum. Bunların sağlıklarını korumamız gerekiyor. Nasıl geldilerse ülkelerine döndükleri zaman aynı sağlıkla dönmelerini sağlamamız lazım. Öncelik sırasına göre söylüyorum. İki, suça bulaşmamalarını temin etmemiz lazım. Herhangi bir suç olabilir ama özellikle bağımlılık yapan suçlardan bahsediyorum. Üçüncüsü ise becerebildiğimiz kadarıyla onlara mutlaka bir eğitim vermemiz lazım. Çünkü hayatlarındaki her alanı boşlukla geçirme durumuyla karşı karşıyalar. Travmalar yaşamışlar. Bizim eğitimle o travmayı hafifletmek ve günlerini biraz daha dolu dolu yaşamalarını sağlamaktır. Şimdi diyeceksiniz ki, bizim şehirlerimizde vatandaşların okulları yeterli mi? Ben buna hiç katılmıyorum. Bu okullar cumartesi, pazar bomboş. Böyle bir şey olduğunda herkes 'şöyle prefabrik bina yapalım, şöyle yapalım' diyor. Türkiye'de bina enflasyonu var. Sadece binalarını verimli kullanamıyor. Bu çocuklara belli bir müfredatla temel eğitimi vermektir. Bizim yapabileceğimiz çok şey var. Sivil toplum örgütlerinin bu yavrularımızla münasebetlerini biraz daha arttırmamız lazım. Tabi bu kamu gözetimi, devletin gözetiminde olacak. Gelen misafir yavrularımızla ilgili derneklerin faaliyeti az. Bu toplantı bence bir farkındalık yaratacaktır. Eğitim konusunda bizleri motive edecektir" diye konuştu. Kamplarda ve kamp dışında kalan Suriyeli çocukların durumlarının değerlendirileceği toplantı iki gün sürecek.
YORUMLAR